Dış ticaret açığı artmaya devam ediyor

Sercan Bahadır | 06/06/2022 | (Tüm Yazılar)

Yaz aylarıyla birlikte gümrükte gündem de ısınmaya başlıyor. Küresel salgının etkisinin yavaş yavaş azalmasıyla salgın sonrası sorunlar daha net bir şekilde ortaya çıkmaya başlıyor. Öncelikle salgın sonrası tüm dünyada bir enflasyon sorunu oluştuğu kesin. Buna bağlı olarak emtia fiyatları ve taşıma maliyetlerinde ciddi artışlar görülüyor.

Yine, salgın sonrasında odaklanılması gereken bir konu da tedarik zinciri yapılanmalarında yaşanan kırılma. Salgın döneminde bu sürekli bir tartışma konusuydu ve birçok şirket üretimde sürdürebilirliğin sağlanması adına ciddi mesai harcadı, halen de harcamaya devam ediyor. Üretimde durmalara ya da gecikmelere neden olan bu sürecin, fiyatların yukarıya çıkmasının ana nedenlerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu durum ithalata bağlı üretim yapısı olan ülkeleri maalesef olumsuz etkiliyor.

Mayıs ayı dış ticaret rakamları açıklandı

Ticaret Bakanlığı 2022 yılı Mayıs ayının dış ticaret rakamlarını açıkladı. Buna göre geçen yılın Mayıs ayına göre ihracat %15,2 artarak 18 milyar 973 milyon dolar; ithalat %43,8 artarak 29 milyar 652 milyon dolar; dış ticaret hacmi ise %31,1 artarak 48 milyar 625 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2002 yılının ilk beş ayına baktığımızda, ithalat bir önceki yılın aynı dönemine göre %40,9 oranında artışla 145 milyar 737 milyon dolar; ihracat ise yine aynı döneme kıyasla %20,4 oranında artışla 102 milyar 504 milyon dolar olarak gerçekleşmiş. İthalattaki artış oranının ihracattaki artış oranına göre iki kat daha fazla olması dikkat çekiyor. Dış ticaret hacmimizin ise bir önceki yıla göre %31,6 artarak 188 milyar 686 milyon dolardan 248 milyar 241 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Maalesef bu artışın daha fazla ithalattan kaynaklandığı görülüyor.

İhracatın ithalatı karşılama oranı ise %70,6 oldu. Bir önceki yıl bu oran %82, bir önceki ay ise %64 olarak gerçekleşmişti. Geçen zamanın maalesef bu oranı olumsuz etkilediği görülüyor. Bu oran bizim için oldukça önemli. Çünkü bu oran ithalatın ne kadarının ihracat ile karşılandığını gösteriyor ve bu orandaki azalma ise ithalatın ihracat yerine başka kaynaklardan finanse edildiğini gösteriyor. Bu kaynaklar arasında ise borçlanma ilk sırada yer alıyor.

Açığın ana nedeni: İthalata dayalı büyüme modeli

Dış ticaret açığı, bir önceki yıla göre %136,1 oranında artarak 18 milyar 310 milyon dolardan 43 milyar 233 milyon dolara ulaşmış. Tıpkı ihracatın ithalatı karşılama oranının her geçen gün olumsuz yönde değişmesi gibi dış ticaret açığı da sürekli artıyor. Dış ticaret açığının bu şekilde artmasının ekonomiye olumsuz yansıyacağı ortada.

Bu durumun ana nedeninin “ithalata dayalı bir büyüme modeli” olduğu aşikâr. Bu yılın Mayıs ayında, toplam ithalat rakamımız yaklaşık 29,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Bu ithalatın %81’i hammadde, %11’i ise yatırım malı. Yani Mayıs ayı içinde toplam ithalatın %92’si hammadde ile yatırım malından oluşmakta ve bu tutar yaklaşık 27,2 milyar dolara tekabül ediyor. Bunun ilk beş ay için de paralellik arz ettiğini söyleyebiliriz.


Ne yapılmalı?

Son ay açıklanan dış ticaret rakamlarına baktığımızda, küresel salgının olumsuz etkilerinin dış ticaretimize yansıdığını söyleyebiliriz. Küresel piyasalardaki genişlemenin ihracatımızda bir artış sağladığı aşikâr. Küresel salgın etkileri azaldıkça bu yılın sonuna doğru ihracattaki artışın da devam edeceği görülüyor. Ancak daha önemlisi, bu olumsuz süreçte dış ticaret politikamızda alınacak kararlar ile ihracatçılarımızı küstürmememiz gerekiyor. Dış ticaret açığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranlarındaki olumsuz duruma baktığımızda ihracat artık daha da önemli hale geliyor. Bu nedenle ihracatta rekabet gücümüzü kaybettiren her konunun titizlikle gözden geçirilmesinde yarar görüyoruz.

İthalatımızın %90’ının halen yatırım ve ara malı olması nedeniyle bu alandaki azalışlara maalesef fazla sevinemiyoruz. İthalat ile üretim, istihdam ve ihracat yapıyor olmak bunun ana nedeni. En önemli ithalat kalemimiz enerji ve yakın zamanda ithalatta yaşanan bir sorun nedeniyle üretimde nasıl krizler yaşadığımıza hep beraber şahit olduk. İthalatın ihracata kıyasla daha yüksek oranda artması da oldukça endişe verici.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.