ABD’nin vergi politikalarına Yellen yön verecek

Elif Karaca | 01/12/2020 | (Tüm Yazılar)

ABD Hazine Bakanlığı görevine, ABD Merkez Bankası (Fed) eski başkanlarından Janet Yellen’in atandığı açıklandı. Yellen, ABD Senatosu’nda da onaylanması halinde ülke tarihinde bu göreve getirilen ilk kadın olacak. Deneyimli bir ekonomist ve özellikle istihdam alanında uzman olan Yellen, 2014 yılında da Fed’in ilk kadın başkanı olmuştu. Siyaset ve ekonomi çevrelerinde saygın bir isim olarak görülen 74 yaşındaki Yellen, lisans eğitimini Brown Üniversitesi’nde aldı. Yale Üniversitesi’nde, yine ekonomi alanında doktorasını tamamlayan Yellen, Harvard Üniversitesi’nde asistanlık ve öğretim üyeliği görevlerinde bulundu. Nobel ödüllü ekonomist George Akerloff ile evli olan Yellen bir çocuk annesi.

Ekonomi yönetiminin diğer üyeleri

ABD’de başkan seçilen Joe Biden, Yellen’in yanı sıra ekonomi yönetiminde yer alacak diğer önemli isimleri de duyurdu. Buna göre, daha önce Obama yönetiminde yer alan Wally Adeyemo’nun Hazine Bakanı Yardımcısı, Neera Tanden’in Beyaz Saray Bütçe ve Yönetim Ofisi (OMB) Direktörü ve Cecilia Rouse’un da Ekonomi Danışmanları Konseyi Başkanı olarak görev yapması bekleniyor. Önemli üst düzey görevlerde kadınlara ağırlıklı olarak yer verdiği görülen Biden, daha önce de basın ve iletişim ekibinin tamamını kadın üyelerden seçmişti.

ABD’deki yeni yönetimin Hazine Bakanını bekleyen gündem oldukça yoğun. Yellen uluslararası ticaretten vergi politikasına, finansal düzenlemelere kadar yoğun gündemin tam da merkezinde yer alacak. Bildiğimiz gibi, Biden seçim kampanyası sırasında vergi oranlarında yapacağı değişikliklerden sık sık söz etmiş, haziranda Güney Carolina Demokrat Parti mitinginde yaptığı konuşmada, göreve geldiği ilk gün Trump’ın yaptığı vergi indirimlerini geri çekmek için harekete geçeceğini belirtmişti. Biden'ın zengin Amerikalılar ve şirketler üzerindeki vergileri artırmayı, seçim kampanyasının odak noktası haline getirdiği düşünüldüğünde, bu çok önemli bir rol.

Vergi artışları, karbon vergisi gelebilir

Trump yönetimini, vergi indirimleriyle, varlıklı kişi ve şirketlere daha fazla fayda sağladığı gerekçesiyle eleştiren Biden, en üst gelir diliminde yer alanlara uygulanan vergi oranını yüzde 37'den yüzde 39,6'ya, kurumlar vergisi oranını da yüzde 21'den yüzde 28'e yükseltmek istiyor. Burada Biden ve yardımcısı Kamala Harris’in hemen her fırsatta dikkat çektikleri bir noktayı hatırlatmakta fayda var. Geliri yıllık 400 bin doların altında olanların ödeyeceği verginin kesinlikle artmayacağını belirtiyorlar. Yellen ile birlikte gelir eşitsizliğinin giderilmesi ve iklim değişikliği ile mücadelenin de daha öncelikli hale gelmesi bekleniyor. Belirli bir miktarın üzerinde sera gazı salınımı yapan kurumlara ilişkin yeni düzenlemeler, hatta bir karbon vergisi gündeme gelebilir. Yellen birkaç ay önce Reuters’e yaptığı bir açıklamada şöyle demiş: "Başkan Trump kaybederse ve Biden seçilirse, iklim değişikliğinin çok yüksek bir öncelik olacağına şüphe yok. Karbon vergisini içerecek bir yaklaşım için sadece Demokratların değil, Cumhuriyetçilerin de bunu desteklediklerini görüyorum. Politik olarak imkânsız değil".

İklim değişikliğine dair politikalar geliştirmenin ahlaki bir sorumluluk olduğunu belirten Biden da bunun milyonlarca kişi için istihdam imkanı sağlayacağı, enerji tasarrufuyla temiz çevrenin yanı sıra ekonomiye de katkıda bulunulacağı görüşünde. ABD'yi Paris İklim Anlaşması'na tekrar dahil etmesi beklenen Biden, 2050'ye kadar sıfır karbon salınımlı sürdürülebilir bir ekonomiye geçilmesi gerektiğini savunuyor.

ABD’nin OECD müzakerelerindeki rolü

Bir de ayrıca, uluslararası vergi alanında yapılması planlanan değişikliklerde ABD’nin üstleneceği rol söz konusu. Bilindiği gibi ABD haziranda bir açıklama yaparak dijital vergilendirmeye ilişkin uluslararası görüşmelerden çekileceğini duyurmuştu. OECD’nin uzun süredir yoğun olarak üzerinde çalıştığı yeni sistemin başarısı büyük ölçüde ABD’nin müzakere masasına yeniden oturmasına bağlı. Kuşkusuz ABD’de yönetim değişse de ülkenin ulusal çıkarları değişmedi. Bu konuda Washington’dan belirgin bir tavır değişikliği hemen beklenebilir mi bilinmez ama yeni yönetimin daha fazla iş birliği yapacağı söylenebilir. EY Global tarafından düzenlenen “ABD seçimlerinin uluslararası vergilendirme üzerindeki etkileri” konulu webcaste konuşmacı olarak katılan uzmanların neredeyse tamamı, ABD’nin OECD tarafından yürütülen müzakerelerde iş birliği yapmaya daha eğilimli olacağı şeklinde görüş belirttiler. Yellen’in yönetimindeki Hazine’nin bu konuda sergileyeceği tutum merakla bekleniyor.

Webcasti yöneten EY Global Vergiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Kate Barton, Biden’in kurumlar vergisi artırım planının, küresel işletmeler için önemli sonuçlar doğuracak büyük bir tartışmayı ateşleyeceğini söyledi. Barton, “Çok uluslu müşterilerimiz artık daha yüksek bir oranın ne anlama geleceğini modelliyorlar. Trump oranı yüzde 21'e düşürdüğünde, dünyadaki birçok başka ülke de aynı şeyi yaptı, bu yüzden çok uluslu müşterilerimiz bunu sevdi, ancak iş bununla bitmedi, karmaşık bir hal aldı. Çok uluslu şirketler kendilerine düşen payı ödemek istiyorlar, ancak iki veya üç kat vergiyle karşılaşma endişesi içindeler. Birden fazla ülkede iş yapmaya çalışmak zorlaşabilir ve eğer çok iyi denkleştirme sistemlerine sahip değilseniz maliyetleriniz epey artabilir" şeklinde konuştu.

EY Global Tax Policy Network ve ABD Vergi Politikası Lideri Cathy Koch da Biden’in Çin, IP korumaları ve siber güvenlik ile ilgili hedeflerinin Trump ile benzer nitelikte olduğu, ancak yaklaşımın çok farklı olacağı görüşünde. Koch’a göre Biden daha fazla iş birliğine odaklı ve çatışmalardan olabildiğince uzak kalmaya çalışacak. “Ancak virüs hala yayılıyor, hastaneye yatışlar ve ölümler artıyor. İşsizliğin Büyük Buhran'dan beri görülmeyen seviyelere yükselmesine neden olan bu salgında ekonomiyi yönetmek çok büyük sorumluluk. Hala bir COVID-19 durgunluğunun içindeysek, vergi artışı konusunu uzun uzun düşünmek gerekir".

EY Global Vergi Politikası Lideri Barbara Angus ise dijital hizmet vergileri ve bunların ABD'deki işletmeler üzerindeki potansiyel orantısız etkisinin altını çizerek, ABD muhalefetinin Biden yönetiminde de devam edebileceği görüşünde.

Biden'ın, gümrük vergilerini de gözden geçirmesi bekleniyor. Trump gibi Biden'ın da Çin'in adil bir şekilde ticaret yapmadığını düşündüğü ve bu ülkeyle mücadele etmeye devam edeceğini söyleniyor, ancak bunu yüksek vergilerle yapmayacağı belirtiliyor.

Vergi artırımında zamanlama iyi yapılmalı

Ekonomide gelir eşitsizliklerinin giderilmesine öncelik vermesi beklenen Biden, bunu vergi artışlarıyla yapmayı planlıyor, ancak ekonomistler uyarıyor. Yanlış zamanda yapılacak vergi artışları, pandemi sonrası dönemde toparlanmaya zarar vererek Biden’ın hedefine ulaşmasını engelleyebilir. Ancak Biden’ın 36 yıl senatörlük ve ardından başkan yardımcılığı yapmış çok tecrübeli bir devlet adamı olduğu dikkate alınırsa zamanlama konusunda isabetli bir seçim yapması beklenebilir.

Senato’daki çoğunluk

Biden’ın iktidarı süresince daha rahat yasa çıkarabilmesi, önemli atamaları daha sorunsuz gerçekleştirebilmesi için önemli bir faktör daha söz konusu. Georgia eyaletinde 5 Ocak’ta Senato üyeleri için yapılacak ikinci tur seçimlerin de kazanılması halinde Senato’da çoğunluk elde edilerek dört yıl boyunca ülkeyi daha rahat yönetme imkânı oluşacak. Demokratlar’ın burada başarılı olamaması halinde ise Biden’ın Cumhuriyetçiler tarafından daha fazla kısıtlanması söz konusu olabilecek. Bu durumun gerçekleşmesi özellikle Biden’ın, Trump’ın vergi indirimlerini geri çekip kendi planladığı artışları gerçekleştirmesini zora sokabilir.

 


Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.