OECD’ye göre en ağır vergi yükü Fransa’da

Elif Karaca | 06/12/2018 | (Tüm Yazılar)

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) dün açıkladığı verilere göre, Fransa vergi gelirlerinin GSYH'ye oranının en yüksek olduğu ülke. Vergi yükünün en yüksek olduğu ülkeler listesinde on yıldan uzun süredir birinci sırada yer alan Danimarka’yı geride bırakan Fransa’da vergi gelirlerinin GSYH’ye oranı yüzde 46,2’ye yükseldi. Vergi gelirlerinin GSYH’ye oranı en yüksek ikinci ülke yüzde 46 ile Danimarka, üçüncü ülke ise yüzde 44 ile İsveç olarak belirlendi.

Hükümetin akaryakıtta vergi artırımına gidileceği yönündeki açıklamasının ardından haftalardır şiddetli protestolara sahne olan Fransa’daki oran, yüzde 34,2 seviyesindeki OECD ortalamasının da çok üzerinde. Fransa, son açıklanan OECD raporunun yanı sıra daha önce açıklanan ve bizim Vergide Gündem dergimizin Aralık sayısında Dünyadan Vergi Haberleri bölümünde yer verdiğimiz başka bir raporda da aynı konumdaydı. Avrupa Komisyonu istatistik birimi Eurostat tarafından hazırlanan Taxation Trends in EU 2018 isimli raporda, AB ülkelerinde vergi gelirlerinin GSYH’ye oranının en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Fransa (% 47,6), Danimarka (% 47,3) ve Belçika (% 46,8) olarak açıklanmıştı.

“Hiçbir vergi, ulusal birliği tehdit etmemeli”

Fransa hükümeti, ülkede uzun yıllardır görülmemiş şiddette gösterilere neden olan akaryakıt vergi artışını önce altı ay süreyle, daha sonra da 2020’ye kadar erteleme kararı aldı. Hükümetten gelen uzlaşma yönündeki ilk açıklamayı yapan Başbakan Edouard Philippe, “Hiçbir vergi, ulusal birliği tehdit etmemeli” şeklinde konuştu.  

Başbakan’ın bu açıklaması ülke genelinde üç haftadır devam eden büyük çaplı gösterilerin ardından geldi. Başlangıçta akaryakıt vergi artışlarını protesto etmek için düzenlenen eylemler kısa süre içinde hükümetin ekonomi politikalarının eleştirildiği, siyasetçiler arasında ve halkın içinde çok farklı görüşlerdeki kesimlerden destek bulan büyük bir harekete dönüştü.

Philippe açıklamasında, karbon vergisi olarak da anılan ve daha önce 1 Ocak 2019 itibarıyla yürürlüğe gireceği belirtilen artırımların ertelenmesinin yanı sıra, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına bu kış yapılması planlanan zamların yapılmayacağını, araç emisyon testlerine ilişkin kuralların sıkılaştırılmasının ertelendiğini de duyurdu.

“Vergileri de kamu harcamalarını da düşürmemiz lazım”

Hükümet tarafından gelen bu uzlaşmacı tavrın gösterilerin sona ermesini ve Fransa’da hayatın kısa süre içinde eski rutin akışına dönmesini sağlayıp sağlamayacağı merak konusu olmaya devam ederken Maliye Bakanı Bruno Le Maire’dan gelen açıklamada da çarpıcı ifadeler yer aldı. Le Maire dar gelirli ailelerin düşük alım gücünün desteklenmesi için Fransa'daki vergi oranlarını düşürmek gerektiğini ancak kamu harcamalarının da azaltılması gerektiğini belirtti.

Fransa’da gösterilerde şu ana kadar dört kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda göstericinin yaralandığı ve gözaltına alındığı belirtiliyor. Ülkede fosil yakıt kullanımını aşağı çekmek ve benzin ile dizelin pompadaki fiyat farkını azaltmak isteyen Cumhurbaşkanı Emanuel Macron ve hükümetinin bundan sonra atacağı adımlar ve sarı yeleklilerin vereceği yanıt merakla bekleniyor.

Hükümetin ilk açıkladığı plana göre 1 Ocak 2019'da dizele 6,5 sent, benzine ise 2,9 sent ek vergi getirilmiş olacaktı. Fransa’da son bir yılda petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen dizel yakıtın litre fiyatı yüzde 23’lük artışla 1,51 euro seviyesine yükseldi. Karbon vergisi olarak da anılan iklim-enerji katkısı 2014'te François Hollande döneminde yürürlüğe girmişti. Geçmişte uzun yıllar dizel motor tercihi için yönlendirilen halkın dizel yakıtın benzinle neredeyse eşitlenmesi karşısında öfkeli olduğu belirtiliyor. Sarı yelekliler adı altında örgütlenen eylemciler, 17 Kasım'dan bu yana hükümetin akaryakıta ek vergi koymasını protesto etmek için sokaklara dökülüyor. Protestolarla birlikte, Macron ve hükümete karşı talepler de geniş çaplı bir hal almış durumda. Fransa’da son olarak bu denli şiddetli protesto eylemleri 2005’te, Paris banliyölerinde yaşayan büyük bölümü Kuzey Afrika kökenli göçmenler tarafından gerçekleştirilmişti.    

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.