Yasaya “Varlık barışı” da eklendi…

M. Fatih Köprü | 24/05/2018 | (Tüm Yazılar)

Geçtiğimiz haftalarda vergi borçlarının yapılandırılmasına ilişkin yasa tasarısından bahsetmiştik. Söz konusu tasarı 11 Mayıs’ta genel Kurul’da kabul edildi ve ardından 18 Mayıs günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

7143 sayılı bu yasa borç yapılandırmasından başka birçok düzenleme içeriyor. En önemlilerinden biri de “Varlık barışı” diye adlandırılan hükmü. Yurt dışında bulunan bazı varlıkların bildirimi ve Türkiye’ye getirilmesi esasına dayanan bir uygulama. Yurt dışından sağlanan bazı kazançlara ilişkin istisna uygulaması da yasada yer alıyor. Bunun yanında yurt içinde bulunan ve kayıtlarda yer almayan bazı varlıkların kayıtlara alınması konusunda da düzenlemeler içeriyor.

Bu yazımızda, varlık barışından yararlanabilecek kişiler ile kapsama giren varlıklardan bahsettikten sonra, başvuru esasları ve ödenmesi gereken vergiler ile yasa kapsamında bildirim veya beyanda bulunan veya kazançlarını ülkeye getiren kişi ve kurumlar için geçerli olan avantajlara değineceğiz.

En son 2016’da uygulanmıştı

Buna benzer bir düzenleme en son, 2016 yılında çıkarılan 6736 sayılı yasa ile yapılmıştı. Bu yasa da 6736 sayılı yasada olduğu gibi yurt dışındaki varlıkların ekonomiye kazandırılması ve yurt içindeki kayıt dışı bazı varlıkların kayda alınarak işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesini sağlamak amacını taşıyor. Ayrıca yurt dışında elde edilen bazı gelirler için geçici süreli istisna uygulaması getiriyor.

Yurt dışındaki varlıklar

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler. Vergi mükellefi olsun olmasın tüm gerçek ve tüzel kişiler bu yasa hükmünden yararlanabiliyorlar. Bildirimin 30 Kasım 2018 tarihine kadar yapılması gerekiyor.

Defter tutan mükellefler ise yukarıdaki kapsamda Türkiye’ye getirdikleri varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebiliyorlar. Diğer taraftan aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebiliyorlar.

Yurt dışı kredi kapatılabilir

Yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, yine yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan kredilerin en geç 30 Kasım 2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabiliyor. Kapatılan bu kredilerin 18 Mayıs tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olması gerekiyor. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmıyor.

Yine 18 Mayıs itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan bildirime tabi varlıkların aynı tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılabiliyor.

Yüzde 2 vergi

Banka ve aracı kurumların, kendilerine bildirilen yurt dışındaki varlıklara ilişkin olarak yüzde 2 oranında hesapladıkları vergiyi, bu yılın sonuna kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edip aynı süre içerisinde ödemeleri gerekiyor.

Bu kapsamda ödenen vergiler, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Türkiye'ye getirilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmiyor.

Türkiye’ye getiren vergi ödemiyor

Ancak 31 Temmuz 2018 tarihine kadar;

- Yurt dışında bulunan varlıklarını (para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları) bu düzenleme kapsamında bildirip Türkiye’ye getirenler,

- Bu varlıkları yukarıdaki açıklamalar kapsamında; yurt dışından kullanılan kredilerin kapatılmasında kullananlar ile bu varlıklarla sermaye avanslarını defter kayıtlarından düşenler,

söz konusu yüzde 2’lik vergiyi ödemeyeceklerdir.

Yurt içindeki varlıklar

Yurt içi varlıklarla ilgili hüküm sadece kayıtların düzeltilmesini içeriyor. Bu yüzden söz konusu düzenlemeden yalnız gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabiliyor.

Buna göre, söz konusu mükellefler sahip oldukları, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını, 30 Kasım 2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edebilecekler. Bu varlıklar aynı tarihe kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın kanuni defterlere kaydedebilecek. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairesine beyan edilen yukarıdaki varlıkların değeri üzerinden vergi dairesince yüzde 2 oranında vergi tarh edilecek. Bu verginin yılsonuna kadar ödenmesi gerekiyor.

Bu kapsamda ödenen vergiler, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmiyor.

Ancak 31 Temmuz’a kadar, kapsama giren yurt içi varlıklarını beyan edip kanuni defterlerine kaydeden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri söz konusu yüzde 2’lik vergiyi ödemeyecekler.

İnceleme yapılmayacak

Yukarıdaki hükümler kapsamında; Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren yurt dışı varlıklar ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairesine beyan edilen yurt içi varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

Anca bunun için;

- Bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi,

- Yurt dışında bulunan varlıklarını bildirenlerin bu varlıkları, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye'ye getirmeleri veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba ettirmeleri,

gerekiyor.

Yurt dışı kazançlara istisna

Yasada, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt dışında elde ettikleri bazı kazançları, belli bir tarihe kadar Türkiye’ye transfer etmeleri şartıyla, bu kazançlar üzerinden gelir veya kurumlar vergisi ödenmemesini içeren bir düzenleme de yer alıyor.

Buna göre tam mükellefiyete tabi gerçek kişi ve kurumların;

  • Yurt dışındaki iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları,
  • Yurt dışındaki şirketlerden elde etikleri kar payları (temettü gelirleri),
  • Yurt dışında bulunan işyerlerinden elde ettikleri ticari kazançlar,

istisna kapsamına giriyor.

Yukarıdaki kazançların gelir ve kurumlar vergisinden istisna olarak değerlendirilebilmesi için, 18 Mayıs’tan itibaren yılsonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması gerekiyor. 31 Ekim’e kadar elde edilen kazançlar da yine yılsonuna kadar Türkiye’ye getirilirse istisna kapsamında değerlendirilecek.

Aynı şekilde tam mükellef gerçek kişi ve kurumların, yurt dışında kurulu şirketlerin tasfiyesinden doğan kazançları da yasa kapsamında istisna olarak değerlendirilecek. Bunun için de tasfiye kazancının yılsonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartı bulunuyor.

Süreler uzar mı?

Daha yeni başladı ama acaba başvuru ve ödeme süreleri uzar mı diye merak etmeye başlayanlar olabilir. Bakanlar Kurulunun yukarıda yer alan süreleri 6 aya kadar uzatma yetkisi bulunuyor. Bu yetki çerçevesinde; varlıkların bildirim ve beyan süreleri ile vergilerin ödenmesi ve yurt dışı varlıklar ile kazançların Türkiye’ye getirilmesine ilişkin sürelerin 6 aya kadar uzaması mümkün. Ama yine de bu uygulamalardan yararlanmayı düşünenlerin, uzatmayı beklemeden, Maliye Bakanlığınca bildirim ve beyan usulünün açıklanmasının ardından başvuru yapmalarında fayda var.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.