Yurtdışı varlığı getir, barışalım!
Varlık barışı ve Anayasamız

Abdulkadir Kahraman | 02/04/2019 | (Tüm Yazılar)

Vergi ödemek bir vatandaşlık görevidir. Anayasamızın 73. maddesine göre, herkes kamu giderlerini karşılamak üzere malî gücü ölçüsünde vergi ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle, “vergi ve benzeri mali yükümlülükler” ancak TBMM tarafından çıkarılan kanunlar ile konulabilir, değiştirilebilir veya kaldırılabilir. Anayasamız “vergi ve benzeri malî yükümlülükler” ile ilgili “bir af yasağı” öngörmüyor. Ancak hükümetlerin af yasası çıkarması Anayasanın 87. maddesi ile TBMM’ye tanınan bir hak. Anayasadaki bu hakka rağmen vergi affı yasaları mali hukukta eleştiriliyor. Çünkü vergi afları, “adalet ve eşitlik” ilkelerini zedeliyor.

Vergi aflarının sıklığı, sorunu daha farklı bir boyuta taşıyor. Vergi aflarının sıklığı, yeni aflar için beklenti yaratıyor ve uyumlu mükellefleri küstürüyor.

Ülkemizde 2000’li yıllardan sonra 6 vergi affı kanunu çıkarıldı: 2003 yılındaki 4811, 2008 yılındaki 5811, 2011 yılındaki 6111, 2013 yılındaki 6486, 2016 yılındaki 6736 ve 2018 yılındaki 7143 sayılı Kanun. Yurtdışı varlık affını kapsayan kanunlar ise şunlardır:

Yurt dışı varlık

5811

6111

6486

6736

7143

Para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar

 

 

 

 

 

Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları

 

 

 

 

 

Para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar

 

 

 

 

 

 

Para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları

 

 

 

 

 

Para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları

 

 

 

 

 

 


Neden varlık barışı?

“Yurtdışındaki varlıklara” ilişkin vergi afları yalnız Türkiye’de değil gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ekonomilerde karşımıza çıkıyor. Özellikle 2000’li yılardan sonra vergi afları vergi cennetlerine karşı yürütülen mücadele ile “vergide şeffaflığının artması sonucu” küresel düzeyde sıkça karşılaşılan bir gerçek. Ülkeler, vergi afları ile hem ek vergi geliri hem de mükelleflerine beyaz sayfa açma fırsatı verdi.

Örneğin İtalya, İspanya, ABD ve hatta vergi bilinci yoğun Almanya’da da vergi aflarının yürürlüğe girdiği görülüyor. ABD 2009 yılında pişmanlık veya gönüllü beyanla 5 milyar dolar vergi geliri elde etti. Benzer şekilde İspanya 2012 yılında yurtdışında bulundurulan ve beyan edilmeyen varlıkları pişmanlık veya görünüşlü beyanla yüzde 10 gibi bir oranla vergi affı getirdi. İtalya 2001-2003 arasında ve 2009 yılında iki kez varlık barışı yaptı. Benzer şekilde Uzakdoğu ülkelerinden Bangladeş 2013 – 2014 yıllarında, Malezya, Pakistan, Hindistan ve Endonezya 2016’da af kanunlarını yürürlüğe koydu.

Son varlık barışı kanunu

Yukarıdaki tablodaki gibi 2000’li yıllardan beri Türkiye’de vergi afları çıkardı. 2018 yılındaki 7143 sayılı Kanun 15.5.2018’de Resmî Gazete ile yayımlandı ve “yurtdışı varlık affına ilişkin hükümler” 10/13. maddesinde yer aldı. Düzenlemeyle, yurt dışındaki varlıklar ile tam mükelleflerin yurt dışında elde edip Türkiye’de beyan etmedikleri kazançları “milli ekonomiye kazandırmak” amaçlandı.  Yurtdışındaki “para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının”, 30.11.2018 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişilere, bunları serbestçe tasarruf etme imkânı verildi.

 

Kanundaki süreler, 30.11.2018 tarihli mükerrer Resmî Gazete ile yayımlanan “405 sayılı” Kararla “6 ay” uzatıldı. Böylece, 18.5.2018 tarihi öncesinde yurtdışındaki varlıklar, “31.5.2018” tarihine kadar beyan edilir ve bildirimi takiben 3 ay içerisinde Türkiye’ye getirilirse “varlık barışından” yararlanmak mümkün olacak. Bu varlıklar için %2 oranıyla hesaplanan vergi “31.6.2019” tarihine kadar ödenmeli.

 

Varlıkların Türkiye’ye getirilmesi

 

Yurtdışındaki varlıklar Türkiye’ye fiziki olarak veya Türkiye’deki bir banka veya aracı kurum hesabına transfer edilerek getirilmeli. Türkiye’ye getirmenin gerçekleştiğinin ispatı “banka dekontu” veya “aracı kurum işlem sonuç formu” ile yapılabilecek. Gümrük İdaresinden alınan belgeler de varlıkların Türkiye’ye getirildiğinin belgelendirmesinde kullanılabilir.

 

Bildirilen varlıklar “serbestçe tasarruf” edilebilecek. Diğer bir deyişle yurtdışındaki varlıkları Türkiye’ye getirenler, para veya döviz tutarını tekrar yurtdışına gönderebilecek, satabilecek veya elde tutabilecek.

 

Kanuni temsilci veya ortaktaki varlıklar

 

18.5.2018 öncesinde “şirketlerin kanuni temsilcisi, ortakları veya vekilleri” adına kayıtlı ve fakat şirketler adına yurt dışında sahip olunan “varlıklar”, ortağı oldukları, temsil ettikleri veya vekili oldukları şirket adına bildirilerek Türkiye’ye getirilmek veya Türkiye’deki banka veya aracı kurum hesabına transfer edilmek suretiyle, bildirilen yurtdışı varlıklar “varlık barışından” yararlanabilir.

 

15.5.2018 tarihinden önce yurtdışında bulunan ancak kapsam dışındaki varlıklar da (taşınmaz veya yat gibi her türlü taşınır veya taşınmaz mallar) 31.5.2019 tarihine kadar kapsama giren (döviz veya menkul kıymet gibi) varlıklara dönüştürülerek Türkiye’ye getirilirse varlık barışından yararlanabilecek. Diğer bir deyişle kapsam pratik olarak genişletilebiliyor.

 

Bu varlıkların vergi mevzuatına göre defter tutan gerçek kişi veya işletmeler adına beyanı halinde; bildirilen varlıklar işletmenin yasal defter kayıtlarına alınabilir. Kayıt altına alınan varlıklar gerçek kişi veya kurumlar tarafından “vergiye tabi tutulmadan ve dağıtılabilir kazanca dahil edilmeden” işletmeden çekilebilir. Bu çekişler vergiye tabi tutulmaz.

 

Bilanço esasında defter tutanlar, yasal defterlere kaydettikleri varlıkları pasifte özkaynaklar altında “özel fon hesabı” altında izler. Özel fona alınan tutarlar, serbestçe tasarruf edilebilir, sermayeye eklenebilir veya şirketlerin ortaklarına dağıtılabilir. Fondaki tutarlar, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında “sermaye şirketine dönüşme”, kurumlar vergisi kanunu kapsamında “birleşme, devir ve bölünme” yapılması durumunda vergilendirilmez. Tasfiye halinde de vergileme yapılmaz.

 

Fondaki bu tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtımı kar dağıtımı stopajına tabi tutulmaz. Kar dağıtımına konu edilen bu tutarlar “gerçek kişi ortaklar” ile “kurumlar vergisi mükellefi ortaklar” tarafından elde edilen “bu tutarlar” vergilendirilmez.

 

Yurtdışı kredi / sermaye avansı kapatılabilir

 

Yurtdışındaki varlıklar, yurtdışında mukim bankalardan kullanılan ve 18.5.2018 tarihi itibariyle yasal defter kayıtlarında olan kredilerin 31.5.2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Kredi kapatılmasına kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacak. Bu durumda dışındaki banka veya finans kurumundan kapama işlemini gösteren belge/ler bildirimlere eklenir.

 

Benzer şekilde 18.5.2018 tarihinde yasal defter kayıtlarında olan sermaye avansları, yurtdışındaki varlıklar bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde sermaye avanslarının defter kayıtlarından çıkarılması şartı ile varlık barışından yararlanılabilir.

 

Vergi incelemesi yok

Bildirilen varlıklar için hesaplanan %2 verginin ödenmesi şartıyla “hiçbir suretle” vergi incelemesi yapılamayacak, vergi tarh edilemeyecek ve ceza kesilemeyecek. Bildirilen varlıklara ilişkin geçmiş beş yıl için gelir vergisi, veraset ve intikal vergisi gibi “herhangi bir dolaysız veya dolaylı vergi tarhiyatı” yapılmayacak. Hiçbir suretle bir vergi incelemesi yapılmaması kapsamına "her türlü vergi, resim, harç ve fon" dahil.

 

Otomatik bilgi değişimine hazır mısınız?

 

Artık “banka gizliliği” dönemi sona erdi. OECD’nin Ortak Raporlama Standardı ve ABD’nin FATCA düzenlemeleriyle “otomatik bilgi değişimi” artık hayata geçti. Bu düzenlemeler sonrasında finansal kurumlar, başka ülke mukimlerine ait “hesap bilgilerini” karşılıklılık esasında “otomatik” olarak değişime tabi tutacak. FATCA ve CRS ile vergide şeffaflık ortamı oluştu.

 

OECD ve Avrupa Birliği “vergide şeffaflık” düzenlemesi olan “otomatik bilgi değişimi standartlarına” uymayan ülkeleri “gri veya kara listelere” alınıyor.

 

Vergide otomatik bilgi değişimine imkân veren Sözleşme, 3.11.2011’de de Türkiye tarafından imzalandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaşması bekleniyor. Onay ve yürürlük süreci tamamlandığında, Türkiye de “otomatik bilgi değişimi” kervanına katılacak.

 

Vergilemede otomatik bilgi değişimi ne anlama geliyor? Otomatik bilgi değişimi, vergileme alanında da büyük veri (big data) olarak ortaya çıkacak. Vergi İdareleri, otomatik bilgi değişimi çerçevesinde başka ülkelerden gelen bu veriyi kendi vergi tabanlarını kavramak ve genişletmek için işleyecek. Bu nedenle, yurtdışı varlık affı iyi değerlendirilip, gönüllü uyum için bu düzenlemeden yararlanma konusu detaylı analiz edilmeli. 5 yıllık tarh zamanaşımı süresi dikkate alındığında “otomatik bilgi değişimi” öncesi “varlık barışı” hala önemli bir fırsat. Köprüden önce son çıkış olabilir.

 

Vergilemede de bilgi paylaştıkça artar!

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.