Mükellef gözüyle vergi incelemeleri
Ülkemizde vergi matrahının belirlenmesinde temel yöntem “beyan usulü”dür. Mükellefler genel kural olarak, vergiye tabi işlemleri ile ilgili bütün bilgileri beyanname ile vergi dairesine bildiriyorlar. Beyan edilen kazanç veya işlemlerin yanlış olduğuna yönelik bir tespit yapılmadığı sürece, bu beyan doğru olarak kabul ediliyor.
Vergi incelemeleri de ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla yapılan faaliyetlerdir. Buna göre bazı mükellefler vergi incelemesine tabi tutularak, beyanlarının doğru olup olmadığı kontrol ediliyor. Kamuda Maliye Bakanlığının öncülüğünü yaptığı otomasyon sistemlerinin kullanımı ile son yıllarda incelemelerin etkinliğinin arttığını söyleyebiliriz.
Kural olarak vergi incelemelerinin 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde yapılması gerekiyor. Bu süre içerisinde kalmak şartıyla her yıl, hatta içinde bulunulan yıl dahi incelenebilir. Önceden inceleme yapılmış veya matrahın re’sen takdir edilmiş olması, yeniden inceleme yapılmasına ve gerekirse yeniden tarhiyat yapılmasına engel olmuyor.
Bu haftaki yazımızda, geçtiğimiz Ekim ayı sonundan itibaren yürürlüğe giren ve vergi incelemelerinde uyulması gereken kuralları belirleyen yönetmeliğin (Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik) mükellefler açısından önemli olan düzenlemeleri üzerinde duracağız.
İnceleme yapabilecek kişiler
Temmuz ayında çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname (646 Sayılı KHK) ile "Vergi Denetleme Kurulu Başkanlığı" kurularak, tüm vergi inceleme elemanları "Vergi Müfettişi" unvanı altında birleştirildi. Bu KHK ile getirilen yeni düzenleme kapsamında vergi incelemeleri, Vergi Müfettişleri, Vergi Müfettiş Yardımcıları, ilin en büyük mal memuru tarafından yapılabiliyor. Aynı zamanda vergi dairesi müdürleri ile Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar da vergi incelemesi yapmaya yetkililer.
Tam veya sınırlı inceleme
Vergi incelemeleri iki şekilde yapılabiliyor. Tam ve sınırlı inceleme. Tam inceleme, bir mükellefin her türlü iş ve işlemlerinin bütün matrah unsurlarını içerecek şekilde incelenmesi olarak tanımlanabilir. Bu inceleme bir veya birden fazla vergi türü yada bir veya daha fazla vergilendirme dönemini içerebiliyor. Sınırlı inceleme ise tam inceleme dışında kalan vergi incelemeleri olarak tanımlanıyor.
İncelemeye başlama tutanağı
Vergi incelemesine “İncelemeye Başlama Tutanağı” ile başlanır. Bu tutanağın mükellef tarafından imzalandığı tarih incelemeye başlama tarihi olarak kabul ediliyor. İmzalanan bu tutanağın bir örneği, defter ve belgeleri incelenen mükellefe veriliyor.
İncelemeye başlama tutanağında inceleme yapılanın kimlik bilgileri, unvanı, adresi ve faaliyet konusu, incelemenin türü (tam/sınırlı), incelemeye alınma gerekçesi, incelemenin konusu, dönemi, tutanağın düzenlenme yeri (işyeri veya daire), tarihi, mükellef ve inceleme elemanının imzaları ile mükellefin hak ve yükümlülükleri hakkında bilgilere yer veriliyor.
Defter ve belgelerin alınması
Mükelleflerin defter ve belgeleri yazılı olarak istenir ve tutanakla teslim alınır. Yazıda, ibraz edilecek defter ve belgeler ile ibraz süresi ve yeri, ibraz edilmemesi halinde uygulanacak yaptırımlar belirtilir.
İnceleme işyerinde yapılmalı
Vergi incelemeleri esas itibarıyla mükellefin iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi nedenlerle incelemenin iş yerinde yapılması imkânsız olursa veya mükellef kabul ederse inceleme dairede de yapılabilir.
İnceleme tutanakları
Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, inceleme esnasında gerekli görülen hallerde, vergilendirme ile ilgili olayları ve hesap durumlarını ayrıca tutanak ile tespit edebilirler. Tutanakta yer alan hususlarla ilgili mükellefin itiraz ve düşünceleri varsa bunlar da tutanağa geçirilir. İncelemeyi yapan tutanakta kendi görüşünü belirten yorum, hüküm ve ifadelere yer veremez. Düzenlenen tutanakların birer nüshasının tutanakları imza edenlere verilmesi zorunludur.
Vergi incelemesi ile ilgili tutanaklarda; tutanağın düzenlenme yeri ve tarihi ile mükellefle ilgili bilgilerden başka, inceleme elemanlarının tespitleri, mükellefin konuya ilişkin itiraz ve düşünceleri gibi hususlar yer alır. Ayrıca mükelleflerin inceleme konusuyla ilgili ibraz ettikleri özelgelere de tutanakta yer verilir. Tutanak mükellef tarafından okunduktan sonra karşılıklı imzalanır.
Mükellef tutanağı imzalamazsa ne olur? İnceleme yapan mükellefi imzalamaya zorlayamaz. Ancak tutanakta yer verilen olaylar ve hesap durumlarını içeren defter ve belgelere el konulur. İnceleme sonucunda tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar bu defter ve belgeler mükellefe iade edilmez. İlgililer herhangi bir zamanda tutanakları imzalayarak defter ve belgelerini geri alabilirler. Ancak suç delili olan defter ve belgeler hiçbir şekilde iade edilmez.
Vergi inceleme raporları
Vergi incelemesi sonucunda, inceleme elemanları tarafından tutanakla tespit edilen hususlarla ilgili olarak vergi inceleme raporu düzenlenir. Kural olarak vergi türü ve dönemi itibarıyla ayrı ayrı vergi inceleme raporu düzenlenmesi gerekiyor. KDV ÖTV gibi vergilendirme dönemi bir yıldan daha kısa olan vergilere ilişkin raporlar, her bir döneme ilişkin matrah ve/veya vergi farkları ayrı ayrı gösterilmek ve takvim yılı aşılmamak şartıyla tek bir rapor olarak da düzenlenebilir.
Bu raporlarda tarhiyat önerisi varsa, yani raporda ek bir vergi ve ceza isteniyorsa, bunlara ilişkin tutarların herhangi bir tereddüde yer vermeyecek açıklıkta ve anlaşılır bir şekilde vergi inceleme raporlarının sonuç bölümünde gösterilmesi gerekiyor.
Mevzuata aykırı rapor düzenlenemez
Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemiyorlar. Ancak incelemeleri sırasında bu düzenlemelerin vergi kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa, Gelir İdaresi Başkanlığına bir rapor ile bildirmeleri gerekiyor. Bu durumda Gelir İdaresi Başkanlığı, en geç 20 iş günü içerisinde görüşünü ilgili birime yazılı olarak bildirmek zorunda.
İnceleme süresi
İncelemelerin mümkün olan en kısa sürede tamamlanması esastır. İncelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla 1 yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla 6 ay içinde incelemenin bitirilmesi gerekiyor.
İnceleme elemanları bu sürelerde incelemenin bitirilemeyeceğini anladıkları durumda, gerekçeli bir yazı ile bağlı oldukları birimden ek süre talep edebilirler. Bu başvurunun inceleme süresinin bitiminden en geç 10 gün önce yapılması gerekiyor. Bu talep ilgili birim tarafından değerlendirildikten sonra 6 ayı geçmemek üzere ek süre verilebiliyor. Bu durumda, incelemenin bitirilememe nedeni ilgili birim tarafından mükellefe de yazılı olarak bildirilir.
İnceleme görevinin başka bir inceleme elemanına devredilmesi halinde inceleme süreleri yeniden başlamıyor. Kalan süre içinde incelemenin tamamlanması gerekiyor.
Ek sürede de bitmezse
Ek süreler de dahil rapor süresinde tamamlanamazsa inceleme elemanlarının gerekçelerini yazılı olarak bağlı oldukları birime bildirmeleri gerekiyor. Bu durumda ilgili inceleme ve denetim birimi, incelemeyi bitiremeyen inceleme elemanı hakkında disiplin hükümlerini uygulayabiliyor.
Vergi incelemelerinin usul ve esaslarının yer aldığı bu yönetmelik aslında 2010 yılında yayımlanan 6009 Sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin bir sonucu. Bu kanun ve bağlı olarak çıkarılan yönetmeliğin, özellikle inceleme sürelerine sınır getirilmiş olması ve defter, belgelerin alınmasından, inceleme raporunun tamamlanmasına kadar geçen sürecin objektif kuralarla bağlanmış olması gibi nedenlerle, mükellef haklarına çok önemli katkı sağladığını söyleyebiliriz.