Page 15 - VG_Mayis2021
P. 15

Şirketlerde tasfiye süreci                          Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul
                                                              Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve
          Kurumların iştirak ettikleri şirketlerle ilgili olarak   41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.”
          karşılaşabilecekleri durumlardan bir tanesi de iştirak edilen
          şirketin tasfiye sürecine girmesidir.               hükümlerine yer verilmiştir.

          Tasfiye kavramı, ortaklığın varlığının paraya çevrilmesi,   Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi
          ortaklık alacaklarının tahsil edilmesi, borçlarının ödenmesi ve   Kanunu’nun 8’inci maddesinde indirilecek giderlere yer
          geriye bakiye kalıyorsa bunun tasfiye payı hükümlerince pay   verilmiştir. Dolayısıyla ilgili maddelerde iştirak edilen kurumun
          sahiplerine dağıtılması ve ortaklığın kaydının ticaret sicilinden   tasfiyeye girmesi dolayısıyla ortaya çıkan olumsuz farkın kurum
                                                  1
          silinmesi işlemlerinin tümü olarak ifade edilmektedir.    kazancının tespitinde gider veya zarar olarak indirilebileceğine
                                                              dair açıkça bir ifade bulunmamaktadır.
          Tasfiye işlemleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 529
          ile 548’inci maddeleri arasında özel hukuki düzenlemelere   Bir şirketin tasfiye olması durumunda iştirake ait aktife kayıtlı
          bağlanmıştır.                                       bedelin karşılığı oluşmayacağı için bu bedelin zarar yazılabileceği
                                                              yönünde görüşler bulunduğu gibi, zarar olarak indirim konusu
          Ayrıca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17’nci   yapılamayacağı yönünde de görüşler bulunmaktadır. Gelir
          maddesinde ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde   İdaresi’nin ise iştirak bedelinin zarar yazılıp yazılmayacağı
          tasfiye sürecinin vergisel boyutları düzenlenmiştir.   hususunda farklı tarihlerde farklı görüşleri bulunmaktadır.

          Tasfiyeye giren sermaye şirketleri, tasfiye sonunda tüm   İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 14.04.2006 tarih ve
          işlemler tamamlandıktan sonra ortaya olumlu bir fark çıkması   B.07.1.GİB.4.34.I6.01/KVK-14-7026 sayılı Özelge’sinde;
          durumunda bu farkı ortaklara dağıtmaktadır. Dağıtılan bu   “…Bu hüküm ve açıklamalara göre iştirakçisi olduğunuz şirketin
          tutarları tanımlarken uygulamada tasfiye paylarının “kâr payı”   tasfiyesinin sonuçlanması nedeniyle iştirak hisselerinin herhangi
          olarak mı, “diğer kazanç ve irat” olarak mı yoksa başka bir   bir değerinin kalmaması halinde ve bu durumun tarafınızdan
          kazanç unsuru olarak mı değerlendirilmesi gerektiğinin tartışma   belgelendirilmesi kaydıyla envanterden düşmeniz ve kazancınızın
          konusu olduğu görülmektedir.                        tespitinde gider olarak dikkate almanız olanaklı bulunmaktadır.
                                                              Ancak Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14’üncü maddesinde ve
          Kurumların iştirak ettikleri şirketlerle ilgili olarak   Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazancın tespiti için gider olarak
          karşılaşabilecekleri bir diğer tartışmalı durum ise tasfiyesinin   indirim konusu yapılabilecek harcamaların gider kalemlerinin
          zararla sonuçlanması durumunda iştiraklerinden geri   40’ıncı maddesinde tadadi olarak sayıldığı giderler ayrıca
          alamadıkları sermaye paylarının kurum kazancının tespitinde   belirtilen hususlara ilişkin olmak üzere Gelir Vergisi Kanunu’nun
          gider veya zarar olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı   40/1 bendiyle ticari kazancın elde edilmesi ve idame
          hususudur.                                          ettirilmesi için yapılan genel giderlerin indirim yapılabilmesine
                                                              olanak sağlanmış olup iştirak ettiğiniz şirketin tasfiyesinin
          Kurumlar, kazançlarını Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı   sonuçlanmasını takiben kazancınızın tespitinde indirim konusu
          maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit etmektedirler. Söz   yapılan iştirak hisselerinin değeri dışında oluşan zararınızın gider
          konusu maddede “Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi   kayıtlarına intikali mümkün olmadığı gibi söz konusu zararın
          Kanunu’nun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.   mali bilançonuzda meydana gelmemesi nedeniyle Kurumlar
          Ziraî faaliyetle uğraşan kurumların bu faaliyetinden doğan   Vergisi Kanunu’nun mükerrer 14’üncü maddesi kapsamında
          kazançlarının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 59’uncu   değerlendirilmesi olanaklı değildir…” görüşü yer almaktadır.
          maddesinin son fıkra hükmü de dikkate alınır.” hükmü yer
          almaktadır. Kurumların ticarî kazançları, GVK hükümlerine göre   İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 09.06.2011 tarih ve B.0
          ticarî kazançların vergilendirilmesi hükümleri çerçevesinde   7.1.GİB.4.35.16.01-176300-225 sayılı Özelge’sinde ise
          tespit edilecektir.                                 önceki görüşlerin aksine “…Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı
                                                              maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesinde
          Gelir Vergisi Kanunu’nun 37’nci maddesinde ticari kazancın   kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmış olup, Vergi
          tarifi yapılarak, 38’inci maddesinde bilanço esasında ticari   Usul Kanunu’nun Üçüncü Kitabında ‘Değerleme’ hükümlerine
          kazancın tespitine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. İlgili   yer verilmiştir. Anılan maddelerde iştirak hisselerinin, iştirakin
          maddede;                                            tasfiyesi sonucu değerinin kalmaması nedeniyle doğan zararın
                                                              kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğine
          “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin   ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, gerek
          hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet   şirketinizin iştirakinin tasfiyesi nedeniyle doğan zararın gerekse
          farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:   bu iştirake ilişkin enflasyon düzeltmesi farkının kurum kazancının
                                                              tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir…”
           1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
                                                              Görüldüğü üzere, Gelir İdaresi geçmiş yıllarda önce zarar
           2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.  yazılabileceği yönünde görüş bildirirken daha sonraları aksi
                                                              yönde görüş vermiştir.


          1  Gökhan Belge (2016). “Tasfiye Sonucunda Değersiz Kalan İştirak Paylarının İştirakçi Şirketlerin Vergi Matrahına Etkisi”, Vergi Dünyası,
              Sayı 416.

 Mayıs 2021                                             Mayıs 2021                                              15
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20