Page 16 - VG_Mayis2021
P. 16

Sık sık ihtilaf konusu olan, mevcut haliyle açık bir yasal   Vergi yazınında da iştirakin tasfiyesi nedeniyle ortaya çıkan
          düzenlemeden yoksun olan bu uygulamanın mükellefleri   zararın gider yazılıp yazılamayacağı yönünde çok sayıda değerli
          tereddüt içerisinde bırakarak Yargıya da taşındığı görülmektedir.   çalışma bulunmakla birlikte burada söz konusu görüşlerin
          Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 16.10.2001 tarihli E:   hepsine değinmemiz mümkün olmayacağı için bir kısmına yer
          2000/2194 K: 2001/3835 sayılı, iştirak edilen kurumun   verebileceğiz. Bu kapsamda iki temel görüş bulunup aşağıda
          tasfiyesine karar verilmesi sonucu iştirakler hesabında yer   detayları açıklandığı üzere birinci görüşte; bu işlem nedeniyle
          alan hisse senetlerinin aktiften çıkarılması durumunda bu   oluşan zararın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci
          zararın kurum kazancının tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı   maddesinin üçüncü fıkrası gereği kurum kazancının tespitinde
          uyuşmazlığına ilişkin kararı, iştirak edilen şirketin tasfiyesi   indirim olarak dikkate alınmaması gerektiği, ikinci görüşe göre
          sonucu oluşan zararın iştirak eden açısından kurum kazancının   ise oluşan zararın istisna kazancın elde edilmesi için yapılmadığı,
          tespitinde dikkate alınması gerektiği yönündedir. Kararın   bir ticari gider mahiyetinde olduğu için oluşan zararın indirim
          gerekçesi ise bir şirketin bir başka şirkete iştirak etmesinin ticari   konusu yapılması gerektiği yönündedir.
          faaliyetin bir parçası olduğu, bu nedenle ortaya çıkan zararın
          ticari girişimin zararla sonuçlanmasından doğduğu ve Ticaret   Kadir Çekirdekoğlu’nun görüşü, oluşan zararın istisna kazancın
          Kanunu’na aykırı nitelik taşıdığını söylemenin mümkün olmadığı   elde edilmesi ile ilgili olarak oluşmadığı ve zarar çıkması
          şeklinde açıklanmıştır.                             durumunda bu zararın kurum kazancının tespitinde indirim
                                                              olarak dikkate alınmaması gerektiği yönündeki görüş maddenin
          Diğer taraftan, Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 19.02.2019   amacıyla çeliştiği için tasfiye nedeniyle değersiz hale gelen
          tarihli E. 2015/10508 K. 2019/1283 sayılı kararında   iştirak payı tutarının kurum kazancının tespitinde gider unsuru
                                                                                                3
          “…Yukarıda yer verilen madde hükümleri bir arada    olarak dikkate alınması gerektiği yönündedir.
          değerlendirildiğinde, davacı şirketin iştiraki olan … A.Ş.'nin
          tasfiyesi dolayısıyla oluşan zararın, ticari faaliyetinden   Mehmet Maç’ın görüşü ise Danıştay’ın 2001 tarihli görüşü
          sağlanan hasılattan gider olarak indirilebilmesi için bu giderin   ile aynı doğrultuda olup, ayrıca iştirak edilen şirketin
          bu hasılatın elde edilmesi veya idame ettirilmesi amacıyla   tasfiye edilmesi veya iflası durumunda iştirakin değersiz
          yapılması, yani gelirle gider arasında doğrudan ve açık bir   hale gelmesinin sıfır bedelle satış olarak nitelenemeyeceği,
          illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, söz konusu iştirak   dolayısıyla envanterden çıkarılan orijinal hisse maliyeti yanı
          edilen şirketin tasfiyesi nedeniyle oluşan zararın şirketin   sıra bu hisseye ait enflasyon düzeltme farkının da gider
          ticari kazancının elde edilmesi veya idamesi ile ilgili bir gider   kaydedilebilmesi gerektiği şeklindedir. 4
          olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı gibi söz konusu
          zararın gider olarak gösterilmesine 5520 Sayılı Kanun'un   Gökhan Belge’nin görüşü, değersiz kalan ortaklık payları
                                                      2
          5’inci maddesinin 3’üncü fıkrası da engel teşkil etmektedir  …”   nedeniyle iştirakçi şirketlerin katlandıkları zarar ticari olup,
          hükümleri yer almaktadır.                           bu zarar iştirakçi şirketlerin özvarlıklarında azalmaya yol
                                                              açtığından Gelir Vergisi Kanunu'nun 38’inci maddesi uyarınca
          Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 16.12.2019 tarihli E.   kurum kazancından indirilebileceği, ayrıca bu zararın kurum
          2016/20721 K. 2019/6986 sayılı kararında ise “…Dava konusu   kazancından indirilmesini yasaklayan herhangi bir mevzuat
          olayda şirketin hukuken ortadan kalkması ve tasfiyesinin zararla   hükmü de bulunmadığı yönündedir.  5
          sonuçlanması sonucu davacı şirketin iştirakler hesabında hisse
          senetlerinin maliyet bedelinin ve tahsil edilemeyen alacak   Diğer taraftan Atilla Kavan ise iştirakin tasfiyesi nedeniyle
          kadar bir zarar oluşmuş, diğer bir ifade ile şirket öz sermayesi   meydana gelen zararın ticari kârın tespitinde dikkate
          bu oranda azalmıştır. Bunun zarar olarak nitelendirilmesi   alınabileceğinin açık olduğunu, ancak mali kâr tespit edilirken
          mevzuatımızdaki hükümlere uygundur. Bu durumda; davacı   konuya vergi kanunları ve idarenin yaklaşımı dikkate alınarak
          şirketin aktifinde bulunan bağlı ortaklığına ait iştirak hisselerinin   bakıldığında söz konusu zararın kurum kazancının tespitinde
          anılan şirketin 2014 yılında tasfiyesi nedeniyle karşılıksız kalması   gider olarak dikkate alınmaması gerektiği düşüncesinde olup,
          sonucu oluşan zararın gider olarak dikkate alınmasında hukuka   mükelleflerce söz konusu zararın "Kanunen Kabul Edilmeyen
          aykırılık bulunmadığından, ihtirazi kayıtla verilen kurumlar   Gider" olarak dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. 6
          vergisi beyannamesi üzerine fazladan yapılan tahakkukun
          kaldırılması gerekirken aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi
          kararında isabet bulunmamaktadır…” hükümlerine yer
          verilmiştir.



          2  Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında “İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere,
             kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının,
             istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez” hükmü yer almaktadır.
          3  Kadir Çekirdekoğlu (2016). “Tasfiye Sonucunda Değersiz Hale Gelen İştirak Paylarının Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu”,
             Vergi Dünyası, Sayı 417.
          4  Mehmet Maç (2012). “İştirak Edilen Şirketin Tasfiyesi Sonucu Oluşan Zararın Vergi Matrahına Etkisi”, Yaklaşım Dergisi, Sayı 233.
          5  Gökhan Belge, a.g.e.
          6  Atilla Kavan (2016). “İştirak Edilen Şirketin Tasfiyesi Sonucu Oluşan Zararın Vergi Kanunları ve Özelgeler Açısından Değerlendirilmesi”,
              Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Sayı 150.




     16                                                 Mayıs 2021
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21