Page 4 - VG Mayıs
P. 4

Bu şekilde gerçekleştirilecek bir kısmi bölünme işlemi             Örnek (4)’te ise henüz tamamlanmayan otel inşaatının bina
sonucunda söz konusu taşınmazın sınırlarında faaliyetine           olarak kabul edilmeyeceği ve bu nedenle kısmi bölünmeye konu
devam eden bir işletme, bahsi geçen taşınmazdan bağımsız           olamayacağı belirtilmiştir.
olarak yine faaliyetini sürdürebilecektir. Nitekim bir taşınmazın
bu şekilde kısmi bölünmeye konu edilmesini müteakiben; ilgili      Ancak otel inşaatı bina olarak kabul edilemiyorsa dahi bu
taşınmaz işletme sahibi firma tarafından, devralan firmadan        haliyle Tapu Sicil Tüzüğü ve ilgili mevzuat hükmü uyarınca
kiralanabilecektir.                                                arsa hükmünde olduğu ve arsa olması hasebiyle KVK hükmü
                                                                   uyarınca kısmi bölünmeye konu edilebilecek gayrimenkul
Bu durumun ise kısmi bölünme müessesi ile öngörülen amaca          niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
aykırılık teşkil etmediği açıktır.
                                                                   IV. Kısmi bölünme sonucu gerçekleşebilecek
Örnek (3)’te ise, bir taşınmazın belirli bir oranının/bölümünün    sermaye azaltımı müstakilen vergilendirilecek
müstakilen taşınmaz niteliğini haiz olmadığı ve bu kapsamda        mi?
kısmi bölünmeye konu edilemeyeceği ifade olunmaktadır.
                                                                   Tebliğ Taslağı’nın 4. maddesi ile devralan şirket hisselerinin
Öncelikle söz konusu düzenlemenin, İdare’nin konuya ilişkin        bölünen şirket ortaklarına verilmesi halinde, bölünen şirket
verdiği muktezalar bazındaki görüşlerinin bir yansıması            nezdinde gerçekleşecek sermaye azaltımının vergilendirilmesine
niteliğinde olduğu düşünülmektedir.                                ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Anılan düzenlemeden çıkan sonuç, önceki muktezalara paralel        Bölünen şirketin aktifinde yer alan mal varlığının kısmi bölünme
olarak, iştirak halinde sahip olunan taşınmazların bir kısmının    yoluyla bir başka şirkete KVK hükümlerince devredilmesi ve
kısmi bölünme ile devrinin mümkün bulunmadığı, sadece              bunun karşılığında devralan şirket tarafından ihraç edilen
taşınmazın tamamının devrinin mümkün olabileceğidir.               hisselerin bölünen şirket ortaklarına verilmesi ve de bu nedenle
Halihazırda yürürlükte bulunan 1 seri numaralı KV Genel            bölünen şirket nezdinde sermaye azaltımına gidilmesi ayrı ve
Tebliğ’inde taşınmazın tanımına ilişkin olarak TMK hükümlerine     bağımsız bir sermaye azaltımı olarak görülmemesi ve vergisel
atıf yapılmış olup konuya ilişkin olarak TMK kapsamında bir        sonuçlarının kısmi bölünme mantığı içerisinde değerlendirilmesi
değerlendirme yapıldığında da;                                     gerekmektedir. Zira mevzuat gereğince bu iki işlem bir bütünlük
                                                                   oluşturmaktadır.
•➢ 	Arazi,
                                                                   Konuya ilişkin tesis edilen yargı kararlarında da, yapılandırma
•➢ 	Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli 	   işlemleri kapsamında gerçekleşen sermaye azaltım işlemlerinin,
  haklar,                                                          alelade ve müstakil bir sermaye azaltımı olarak değil; bölünme
                                                                   işleminin bir zorunluluğu ve uzantısı olarak değerlendirilmesi
•➢ 	Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümlerin,            gerektiğine vurgu yapılmıştır.

taşınmaz olarak tanımlandığı görülmektedir.                        “…Kanun’un getiriliş amacına uygun olarak yapıldığına kanaat
                                                                   getirilen kısmi birleşme işlemi sırasında sermaye yapısında
TMK hükümlerinde de bir taşınmazın belirli bir bölümünün           meydana gelen azalmayı telafi etmek amacıyla yapılan
“gayrimenkul” niteliğini haiz olmayacağı yönünde bir açıklama      işlemlerde, enflasyon düzeltmesi olumlu farklarının ve iştirak
yer almamaktadır.                                                  hissesi ve gayrimenkul satış kazançlarına ilişkin fonların şirket
                                                                   ya da ortakları açısından reel bir gelir elde edilmesi sonucunu
TMK’nın, “Paylı Mülkiyet” başlıklı 688. maddesinde de; paylı       doğuracak şekilde işletmeden çekildiği ispatlanmadığından, aksi
mülkiyette birden çok kimsenin, maddî olarak bölünmüş              yoruma dayalı gerekçe ile davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta
olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olabileceği        hukuka uygunluk görünmemiştir…”
ve paydaşlardan her birinin kendi payı bakımından malik hak
ve yükümlülüklerine sahip olduğu, bu kapsamda da, payların         Vergi İdaresinin son dönemlerde kısmi bölünme nedeniyle
devredilebileceği, rehin edilebileceği ve alacaklılar tarafından   gerçekleşen sermaye azaltımı işlemlerine ilişkin güncel
haczettirilebileceği düzenlenmiştir.                               özelgelerde de:

Bahsi geçen düzenleme kapsamında, bir pay sahibinin kendi            •➢ 	Kısmi bölünme sonucunda ayni sermaye konulan şirketten
payını devretmek istemesi halinde Tapu Sicili nezdinde işlem            alınan hisse senetlerinin ortaklara verilmesi nedeniyle
yapması gerektiği tabiidir. Söz konusu payların devrinde ise            şirket sermayesinin azaltılması ve daha önce sermayeye
TMK kapsamında taşınmaz olarak sayılan varlıkların devrine              eklenmiş olan enflasyon düzeltmesi fark hesapları ile
uygulanan hükümler uygulanmaktadır.                                     geçmiş yıl karlarının da bulunması durumunda, devralan
                                                                        şirkette yapılacak sermaye artışında enflasyon düzeltmesi
Dolayısıyla paylı mülkiyete tabi bir taşınmaz payının devri, TMK        fark hesaplarının ve geçmiş yıl karlarının sermayenin bir
kapsamında bir taşınmaz devri olarak görülmekteyken, Tebliğ             unsuru olarak yer alması ve ayrı şekilde görülmesi şartıyla
Taslağı ile getirilmek istenen düzenleme kapsamında bu payların         bu işlemin işletmeden çekiş olarak değerlendirilmeyeceği ve
devrinin TMK hükümleri aksine “taşınmaz” tanımının dışında              vergiye tabi tutulmayacağı,
değerlendirilecektir.

Bu durum, aynı konunun kurum ve kuruluşlar nezdinde farklı
değerlendirilmesi sonucunu ortaya çıkarabileceği endişesi
yaratmakta ve işbu hususun Kanun’a aykırılık teşkil edeceği
düşünülmektedir.

4 Mayıs 2017
   1   2   3   4   5   6   7   8   9