Page 4 - EY-VG_Kasim_2021_v2
P. 4
Kararda dikkat çeken yönler
Kararın ilginç bir yönü, İdare'nin “tek şirket yaklaşımı”
argümanını açıkça reddetmesidir. OECD Rehberi’nin yorumları
her bir vergi mükellefinin işlem bazında bir değerlendirmesinin
olması yönünde olsa da karar, Rehberin her bir işlemin ayrı ayrı
değerlendirilmesi gerektiğini belirtmediğini vurgulamaktadır.
Orange Business Norway'in şirketler arası işlemleri, küresel
olarak telekomünikasyon çözümleri sunan grubun uyumlu bir
parçasıdır.
Vergi incelemesi sırasında Vergi İdaresi, gelirin yeniden
değerlendirilmesini desteklemek için bir emsal çalışması
hazırlamıştır. Şirket, İdare tarafından emsal kabul edilen
şirketlerin yeterince karşılaştırılabilir olmadığını şiddetle
savunmuştur. Karar’da ise seçilen şirketlerin tamamının
reddedilmiş olması gerektiği belirtilmiştir ve mülkiyet,
gerçekleştirilen işlevler ve işletmenin özellikleri gibi
karşılaştırılabilirlik faktörlerine vurgu yapılmıştır.
Emsal çalışmasının bir başka dikkat çeken özelliği ise Vergi
İdaresi’nin zarar eden şirketleri baştan reddetmesidir. Piyasa
koşulları ve transfer fiyatlandırması metodolojisinin revizyonu
dikkate alındığında, karar, faaliyet kâr marjı düzeyindeki
analizin faaliyet zararı olan şirketleri içermesi gerektiğini açıkça
vurgulamaktadır. Bu nedenle, zarar eden kuruluşların direkt
olarak reddedilemeyeceği sonucuna varılabilir.
Sonuç
Orange Business Norway vakası, kâr bölüşüm yönteminin doğru
bir şekilde uygulanmasının açık bir örneği olarak karşımıza
çıkmaktadır. Mahkemenin kararı ise bir transfer fiyatlandırması
politikasının nasıl uygulanması gerektiğinin birçok yönünü
açıklığa kavuşturmaktadır. Bu vaka, tam ve kapsamlı transfer
fiyatlandırması dokümantasyonunun hazırlanmasının ve doğru
işlev ve risk analizinin önemini tekrar vurgulamaktadır.
Vergi mükellefinin seçeceği transfer fiyatlandırması yöntemini
doğru bir şekilde belirleyebilmesi ve dolayısıyla emsallere
uygun bir fiyatlandırma yapabilmesi, içinde bulunduğu grubun
yapısını ve gerçekleştirdiği işlemlerin doğasını analiz edebilmesi
ile oldukça bağlantılıdır. Bu analiz; işleme taraf her bir ilişkili
şirketin gerçekleştirdiği işlevler, üstlendiği riskler ve kullandığı/
katkıda bulunduğu varlıkların belirlenmesi ve kapsamlı bir
şekilde değerlendirilmesi sonucu oluşturulmalıdır.
Kâr bölüşüm yöntemini uygulayan tarafın, bu yöntemin neden
durumun koşullarına en uygun yöntem olduğunu, yöntemin
uygulanış yolunu ve özellikle de birleşik kârların bölüştürülmesi
için kullanılan kriterleri veya dağıtım anahtarlarını ekonomik
gerçekliklere dayalı olarak detaylı bir şekilde açıklaması gerektiği
de unutulmamalıdır.
Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel
görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı
EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk
iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla
yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama
yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını
tavsiye ederiz.
4 Kasım 2021 Kasım 2021