Page 2 - EY-VG_Kasim_2021_v2
P. 2
Vergide Gündem
M. Akif Tunç
Özge Kamci
Kâr bölüşüm yönteminin pratikte uygulanması
Orange Business Norway A/S vakası
Kâr bölüşüm yöntemi
İşleme dayalı kâr yöntemleri, transfer fiyatının emsallere uygun olup olmadığını
belirlemek için belirli kontrollü işlemlerden kaynaklanan kârları analiz eder. İşleme dayalı
kâr yöntemleri iki kategoriye ayrılır: İşleme dayalı net kâr marjı yöntemi ve kâr bölüşüm
yöntemi.
Kâr bölüşüm yöntemi, ilişkili kişilerin işlem(ler) sonucu elde ettikleri ilgili birleşik kârların
dağıtımına dayalı olarak transfer fiyatlarını belirlemeye yönelik yararlı ancak genellikle
karmaşık bir yöntemdir.
Kâr bölüşüm yöntemi, kontrollü bir işlemde (bir araya getirilmesi uygun olan kontrollü
işlemlerde) ortaya konulan veya dayatılan özel koşulların kârlar üzerindeki etkisini,
bağımsız işletmelerin bu işlemlere şayet dâhil olsalardı bekleyecekleri kâr bölüşümünü
belirleyerek ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Kâr bölüşüm yöntemi aşağıdaki durumlar sağlandığında en uygun yöntem olarak
görülmektedir:
• İşlemin her iki tarafının işleme özgün ve değerli katkı sağlaması,
• İlişkili kişilerin ticari faaliyetlerinin birbirlerinden ayrı olarak güvenilir bir şekilde
değerlendirilemeyecek kadar entegre olması,
• Tarafların, ekonomik açıdan önemli risk varsayımını paylaşmaları veya yakından ilişkili
riskleri ayrı ayrı üstlenmeleri.
Kâr bölüşüm yöntemi çerçevesinde analiz, kontrol edilen işlemlerle ilgili kârları veya
zararları belirlemekle başlar. Daha sonra, her bir taraf için emsallere uygun bir sonuç
elde etmek amacıyla, bu kâr veya zararları, geçerli bir ekonomik temele dayalı olarak
ilişkili işletmeler arasında bölüştürür. Tipik olarak, bu bölüşüm, gerçekleştirilen işlevler,
üstlenilen riskler ve kullanılan veya katkıda bulunulan varlıklar dahil olmak üzere her bir
işletmenin göreceli katkısını yansıtmalıdır.
Kâr bölüşüm yöntemi, işleme dayalı kâr bölüşüm yöntemi olarak da anılır. Global
formüllere dayalı bölüşüm tabanlı yaklaşımlardan aşağıdaki şekillerde ayırt edilebilir:
Tipik olarak Çok Uluslu İşletmeler (ÇUİ) grubunun küresel veya toplam birleşik kârlarıyla
başlamaz. Bunun yerine, iki veya daha fazla ilişkili işletme arasındaki belirli işlemlere
ilişkin ilgili kârlardan başlar.
Ayrıca emsallere uygunluk ilkesine uyulması için yöntemin uygulanma şeklinin keyfi
değil, tarafların birbirinden bağımsız olması halinde elde edilecek olan sonuçlara yakın
olması gerekir.
Özellikle, ilgili kârların işlemle ilişkili işletmeler arasında bölüştürülmesindeki faktörler,
keyfi bir formülden ziyade yaratılan değere göreceli katkılarının ölçümlerine dayanır.
2 Kasım 2021