Page 8 - EY-VG_Kasim_2021_v2
P. 8

Kanun uyarınca faize hükmeden Mahkeme kararında hukuka   •  Dolayısıyla VUK’un 112’nci maddesinin dördüncü fıkrasının
          uygunluk bulunmamaktadır.” 14                         yürürlük tarihi olan 15.06.2012 tarihinden önce tahsil edilen
                                                                vergilerin iadesinde, özel hüküm bulunmadığından genel
          Bir başka örnekte, Danıştay 9. Dairesi yasal faiz yerine tecil   hüküm uyarınca yasal faiz dikkate alınacaktır.
          faizi uygulanması gerektiğinden bahisle aksi yöndeki ilk derece   •  Buna karşılık, 15.06.2012 tarihinden sonra tahsil edilen
          mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunu reddeden bölge   vergilerin iadesinde ise özel hüküm uyarınca tecil faizi oranı
          idare mahkemesi kararını bozmuştur. 15  Yine aynı şekilde,   uygulanmalıdır.
          2018 tarihli bir kararında VDDK yasal faiz yerine tecil faizine
          hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, Danıştay 4. Dairesi’nin aksi   Görüleceği üzere, Danıştay fazla veya yersiz ödenen verginin
          yöndeki gerekçesiyle verdiği bozma kararına direnen ilk derece   iadesinde faize hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında
          mahkemesinin kararını hukuka uygun bulmuştur. 16
                                                              bir tereddüt yaşamamış; AİHM ve AYM’nin konuya ilişkin
                                                              kararlarıyla uyum içerisinde, iade edilecek verginin faizle iade
          Yukarıda yer verildiği üzere, Danıştay’ın her iki yaklaşıma   edileceği yönünde karar vermiştir. Bununla birlikte anılan
          uygun nitelikte kararlarının var olduğu sabittir. Buna karşılık,   kararda hükmedilecek faiz oranı belirlenirken, VUK’un 112’nci
          özellikle son zamanlarda detaylarına aşağıda yer verileceği   maddesinin dördüncü fıkrasının güncel halinin yürürlük
          üzere VUK’un 112’nci maddesinin dördüncü fıkrasının yürürlük   tarihi esas alınmıştır. Bu bağlamda, fazla veya yersiz verginin
          tarihi olan 15.06.2012 tarihinden sonraki uyuşmazlıklar için   iadesindeki faiz oranı bahse konu verginin 15.06.2012
          tecil faizine karar verilmesi yönünde bir eğilimin hâkim olduğu   tarihinden önce tahsil edilip edilmediğine göre belirlenecektir:
          anlaşılmaktadır.
                                                              Şayet anılan tarihten önce tahsilat gerçekleştiyse yasal faiz
                                                              ile iade edilecek; anılan tarihten sonra tahsil edilen vergilerin
          IV. Sonuç yerine: VDDK’nın güncel kararı            iadesinde ise tecil faizi uygulanacaktır.

          9 Eylül 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan, VDDK’nın   Son olarak ifade edilmesi gerekir ki, fazla veya yersiz alınan
          E. 2021/1 ve K. 2021/3 sayılı kararında, yukarıda ele alınan   verginin iadesinde vergi idaresinin kendi alacağı için uyguladığı
          fazla veya yersiz verginin iadesinde dikkate alınacak faiz   gecikme faizi oranından (oranı aylık %1,6) farklı olarak
          oranı tartışmasına ilişkin Danıştay’ın yaklaşımı net bir şekilde   tecil faizi (oranı yıllık %15) uygulanması, mükellef ile vergi
          ortaya koyulmuştur. Anılan kararın gerekçesi şu şekilde   idaresi arasındaki menfaat dengesinin korunmasına yardımcı
          özetlenebilecektir:                                 olmamaktadır. Bu çerçevede VUK’un 112’nci maddesinin
                                                              dördüncü fıkrasının isabetli olup olmadığının tartışmaya son
          •  3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un   derece açık olduğu ve uygulamada duraksamaya yol açan
           “Kanuni Faiz” başlıklı 1’inci maddesi ile VUK’un 112’nci   hususları tam anlamıyla açıklığa kavuşturmaktan uzak olduğu
           maddesinin dördüncü fıkrasının arasında genel hüküm – özel   değerlendirilebilecektir.
           hüküm ilişkisi mevcuttur.




















          14  Danıştay 4. Dairesi’nin 18.04.2018 tarihli, E.2014/3317 ve K. 2018/3748 sayılı kararı. Bu kararın gerekçesinin aşağıda işbu çalışmaya
           vesile olan VDDK kararı ile aynı yönde olduğunun vurgulanmasında fayda vardır. Öyle ki karar gerekçesinde şöyle denilmektedir: “6322 sayılı
           Kanun öncesinde 213 sayılı Kanun’un 112/4. maddesinde sadece 120. maddeye göre "vergi hatası" kapsamında iade edilecek vergilere
           ilişkin bir düzenleme yer almaktayken, 6322 sayılı Kanun sonrasında "vergi hatası" kapsamında yapılacak iadelere ilişkin düzenleme
           Kanun’un 112/5. maddesinde ayrıca yer almış, 112/4. maddesinde ise, fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde tecil faiziyle
           ödenmesi esası getirilmiş, verginin fazla veya yersiz tahsil edildiğinin tespitinin idarece veya mahkemece ortaya çıkarılmış olması hususunda
           ise bir ayrıma gidilmemiştir.” Aynı yönde bir başka karar için, bkz. Danıştay 4. Dairesi’nin 27.02.2018 tarihli, E.2017/142 ve K. 2018/2057
           sayılı kararı.
          15  Danıştay 9. Dairesi’nin 17.11.2020 tarihli, E.2019/5298 ve K. 2020/5114 sayılı kararı. Yine bahse konu kararda aşağıda incelenecek olan
           ve bu çalışmaya kaynaklık eden VDDK kararı ile aynı yönde bir gerekçeye sahiptir: “213 sayılı Kanun ile daha önce fazla veya yersiz olarak
           tahsil edilen vergilerden, sadece vergi hatalarından kaynaklananların iadesinde tecil faiziyle geri ödenmesi öngörülmüş iken, yukarıda metni
           verilen madde hükümleri ile diğer tüm hallerde, yargı kararıyla tespit edilmiş olanlar dahil olmak üzere, 15/06/2012 tarihinden sonra fazla
           veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte mükellefe iadesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.”
          16  Danıştay VDDK’nın 05.12.2018 tarihli, E.2018/726 ve K. 2018/964 sayılı kararı.




     8                                                  Kasım 2021
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13