Page 2 - EY-VG_Aralik_2020
P. 2

Vergide Gündem
            Abdulkadir Kahraman












                                            Yeni bir vergi güvenlik önlemi!

                                            Anayasamıza göre herkes malî gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olup, vergi ödevi
                                            kamu gücü kullanılarak gelir sahiplerinden zorla alınmaktadır. Bu nedenle, kamu gücü
                                            karşısında vergi yükümlüsünün güvencesi “hukukun üstünlüğü” ve “vergide kanunilik”
                                            ilkeleridir. Bu noktada kanunilik, verginin kanun lafzında yer almasına indirgenmemeli;
                                            vergi kanunları “adalet ve eşitlik ile mülkiyet hakkının korunması” ilkelerine
                                            dayanmalıdır. Yoksa bir vergi kanunla alınmış olsa bile adil olmaz.

                                            Diğer taraftan modern vergi sistemlerinde mükellefin elde ettiği gelirin beyanı
                                            esastır. Peki bu aşamada vergide güvenlik açığı olur mu? Evet olur ve buna karşı
                                            vergi kanunlarına “vergi güvenlik müesseseleri” yerleştirilmiştir. Kurumlar Vergisi
                                            Kanunu’ndaki “kontrol edilen yabancı kurum, örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması
                                            yoluyla örtülü kazanç dağıtımı”, Gelir Vergisi Kanunu’ndaki (GVK) hasılat esaslı kazanç
                                            tespiti” gibi düzenlemeler bu durumun örnekleridir.

                                            Neden hisse geri alınır?

                                            Şirketlerin ortakları ve ortaklar dışındaki paydaşlarına karşı yükümlülüklerinden
                                            biri de şirketin hisse değerini piyasa dalgalanmalarına karşı korumaktır. Bu nedenle
                                            Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 379’uncu maddesi hükmü ile şirketlerin hisse geri
                                            almalarına imkân verilmektedir. TTK’ya göre bir şirketin sermayesinin %10’unu temsil
                                            eden hisselerini “geri alma hakkı” vardır. Bir şirketin daha fazla hisse geri alımına izin
                                            verilmemekte, alınması durumunda da %10’u aşan kısmı elde çıkarması veya bu oranda
                                            sermaye azaltması gerekmektedir. Son olarak hisse geri alımının amacı, ortaklığa kazanç
                                            sağlamak veya ortaklara kâr payı dağıtmak değildir.

                                            Hisse geri alımına vergi

                                            Hisse geri alımlarının son zamanlarda sıkça kullanıldığı gözleniyor. Ekonomik
                                            kriz dönemleri ve Covid-19 salgını nedeniyle hisse geri alım işlemlerindeki artış,
                                            vergilemesinin açıklığa kavuşturulmasını gerektirdi. Geçmişte kurucu intifa senetlerinin
                                            geri alımının da dağıtılmış kâr payı sayılması gündeme gelmişti.

                                            TTK’nın tanıdığı geri alma imkânı, hisseleri iki yıldan fazla elde tutan gerçek kişi
                                            ortaklardan hisse veya pay geri alımını vergisel avantajları nedeniyle ön plana
                                            çıkarmıştır. Bu durum karşısında 11.11.2020 tarihinde TBMM’de kabul edilen ve
                                            ardından 17.11.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7256 sayılı Kanun ile vergi
                                            mevzuatımıza “hisse geri alımında vergileme” başlıklı yeni bir “güvenlik müessesesi”
                                            dahil edilmiştir. Düzenleme yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun gerekçesindeki
                                            ifadeyle, tam mükellef sermaye şirketlerinin bu suretle vergisiz kâr dağıtımı
                                            yapmalarının önüne geçilerek ve kârın dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın %15 stopaj
                                            vergilemesiyle “vergi güvenlik müessesesi” oluşturulmaktadır.

                                            Kanun’a göre, GVK’nın 94’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasının sonuna eklenen bir fıkrayla
                                            tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi paylarını geri almaları belli şartlarla dağıtılmış
                                            kâr payı sayılmakta, belirli esaslara göre hesaplanan tutarlar üzerinden %15 stopaj
                                            yapılması öngörülmekte ve tevkifatın matrahı şu şekilde tanımlanmaktadır:

                                            ➢•  Geri alım sonrasında hisselerin sermaye azaltımıyla itfa edilmesi durumunda, şirketin
                                             bu hisseleri edimin bedeli ile hisse senetlerinin itibari değeri arasındaki fark (sermaye
                                             azaltımının tescil edildiği tarihte tevkif edilmek üzere),

     2                                                  Aralık 2020
   1   2   3   4   5   6   7