Page 2 - EY-VG_Temmuz_2018_v3
P. 2

Vergide Gündem
            Av. Gözde Kılıç












                                            Sermaye artırımı, sermaye azaltımı ve eş
                                            zamanlı sermaye azaltımı ve artırımının
                                            hukuki ve vergisel boyutu


                                            1. Giriş

                                            Genel olarak sermaye; pay sahiplerinin ortaklığa getirmeyi taahhüt ettikleri mal
                                            varlığının toplamı ve bunun nakit olarak karşılığıdır. Şirketler, iş hacminin genişletilmek
                                            istenmesi, yeni sermaye yaratma isteği, sermayenin azalması ya da yasal zorunluluklar
                                            gibi nedenlerle sermaye artırımına gidebilirler. Şirketin sermayesi esas sözleşmede
                                            miktar olarak belirtilir. Bu miktar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) yer alan
                                            hükümlere uymak koşulu ile artırılabilir veya azaltılabilir. Sermaye artırımı, TTK’nın
                                            456-472. ve 590. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun’da düzenlenen, sermaye
                                            artırım türleri, sermaye taahhüdü yoluyla artırım, iç kaynaklardan artırım ve şarta bağlı
                                            sermaye artırımıdır.
                                            Sermaye azaltımı ise şirket sözleşmesinde yazılı olan sermayenin toplam nominal
                                            değerinin tutarsal olarak azaltılması işlemidir. Azaltım nedenleri olarak ise şirketin
                                            içinde bulunduğu ekonomik ve finansal durum sebebiyle bir kısım sermayesinin atıl
                                            kalması, şirketin birikmiş zararlarının yok edilerek bilançonun düzeltilerek gerek ortaklar
                                            gerek üçüncü kişiler nezdinde bilançoda istikrarın sağlanmak istenmesi verilebilecektir.
                                            Sermaye azaltımı ile ilgili prosedür TTK’nın 473-475 ve 592. maddelerinde
                                            düzenlenmiştir. Sermaye azaltımıyla ilgili vergi kanunlarında herhangi bir düzenleme
                                            bulunmamakla birlikte, azaltım işlemi özünde vergilemeyi de ilgilendiren bir işlemdir.
                                            Burada sermayenin azaltılan kısmının sermayenin hangi unsurlarından meydana geldiği
                                            önem arz etmektedir.
                                            TTK’nın 473’üncü maddesi, şirket sermayesinin azaltılmasıyla beraber azaltılan kısmın
                                            yerine geçmek üzere bedelleri tamamen ödenecek yeni paylar çıkarılmasına imkân
                                            sağlamıştır. Bu durumda, aynı genel kurul toplantısında alınacak bir karar ile sermaye
                                            bilanço zararları karşılığında azaltılarak eş zamanlı olarak azaltılan sermaye tutarı veya
                                            ondan fazla bir tutarda artırılacaktır.

                                            2. Sermaye artırımı

                                            2.1 Sermayenin taahhüt yoluyla artırılması
                                            Taahhüt yoluyla artırım, uygulamada dış kaynaklardan artırım olarak da bilinmekte olup,
                                            ayni/nakdi sermaye unsurlarının sermayeye eklenmesi yolu ile gerçekleşebilmektedir.
                                            Taahhüt yoluyla artırımda, kural olarak mevcut sermayenin ödenmiş olması
                                            gerekmektedir. Ancak sermayeye oranla önemli sayılmayacak miktardaki tutarların
                                            ödenmemiş olması artırımı engellemez.

                                            Nakden taahhüt edilen payların nominal değerlerinin en az yüzde %25’inin tescilden
                                            önce, gerisinin de tescili izleyen 24 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Ancak limited
                                            şirketlerde TTK’nın 585. maddesinde 15.02.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan
                                            7099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile %25 sınırına uyulma zorunluluğu kaldırılmış
                                            olup taahhüt edilen sermayenin tescili izleyen 24 ay içerisinde ödenebileceği
                                            düzenlenmiştir. Sermaye şirketlerinde, nakdi sermaye artırımı devlet tarafından da
                                            teşvik edilmektedir, nitekim 07.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
                                            giren 6637 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10.maddesine eklenen hüküm
                                            ile şirketlerin faaliyetlerini kendi özkaynakları ile finanse etmesi amacıyla nakdi sermaye
                                            artışlarının teşvikine yönelik kurumlar vergisi faiz indirim müessesesi getirilmiştir.

     2                                                 Temmuz 2018
   1   2   3   4   5   6   7