Page 23 - EY_VG_Ocak_2023_v2
P. 23
çokluğu, devamlılık unsurunu belirleyen en objektif ölçü olduğu, amaçlayan, malların teslimi veya hizmetin ifası sırasında
devamlılık unsurunun gerçekleşmesi halinde, bu işlemlerin satış fiyatı üzerinden alınan ve her aşamada farklı oranlarda
kazanç sağlamak amacıyla yapılmadığını kanıtlama yükü vergi hesaplanan bir vergidir. Katma değer vergisinin konusu olan
mükelleflerine düşeceği kabul edilmiştir. malın teslimi veya hizmetin ifası ile vergiyi doğruna olayın
meydana geldiği, Verginin matrahının ise, vergi alacağının
Bilindiği üzere, genellikle gayrimenkul edinimi kişisel gereksinim, hesaplanmasına esas teşkil mal teslimi ya da hizmet ifası
servetin korunması veya satarak kazanç sağlama amaçlarından karşılığında alınan veya borçlanılan ve para ile temsil edilebilen
birine dayanmaktadır. Kişisel gereksinme nedeniyle gayrimenkul menfaat, hizmet ve değerler toplamı diğer bir ifadeyle ekonomik
ediniminde sayının sınırlı olacağı ve servetin korunması değerler ve tutarlar olduğu, vade farkı, fiyat farkı veya faiz gibi
amaçlı ediniminde de tekrar satış gerektirmeyeceği dikkate işlemler, mal veya hizmet karşılığının kısmen veya tamamen
alındığında, bu iki nedenden birine dayanılarak edinilen sonradan tahsil edildiği durumlarda bunların karşılığını
gayrimenkullerin gereksinimin ortadan kalkması veya servetin oluşturan ve bedele dahil olan menfaatler arasında sayıldığı, kur
nakde dönüştürülmesini haklı ve gerekli kılan nedenlerle farklarının da, bedelin yabancı para cinsinden tahsil edilmesi
kanıtlanmadığı takdirde işlem sayısındaki çokluk, kazanç halinde ortaya çıkan ve işlevsel olarak vade farkı ve fiyat farkı
sağlama amacının da göstergesi kabul edilmelidir. gibi mal ve hizmetin karşılığını oluşturan bedele dahil ekonomik
bir değer olduğu, kaldı ki, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 24/c
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2010 yılında bir, 2011 maddesinde, kanun koyucunun vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim
yılında on altı, 2012 ve 2013 yıllarında birer gayrimenkul gibi demek suretiyle benzerlerinin de matraha dahil edilmesi
sattığı, taşınmaz alım-satımı faaliyetinde devamlılık unsuru gerektiğini amaçladığı bu durumda, bedelin döviz cinsinden
bir yılda birden fazla veya birbirini izleyen yıllarda bir veya ifade edildiği mal veye hizmet teslimlerinde ödemenin, vergiyi
birden fazla taşınmaz alım-satımı ile gerçekleşeceğinden, doğuran olayın meydana geldiği tarihten sonra yapılması
olayda devamlılık unsurunun oluştuğu ve yapılan satışların durumunda, bu ödeme nedeniyle ortaya çıkacak kur farkı
ticari mahiyette olduğu anlaşılmış olup, uyuşmazlık konusu tutarı üzerinden fatura düzenlenerek katma değer vergisi
dönem ve sonraki dönemler dahilinde ticari nitelik taşıyacak hesaplanması gerektiği açık olduğundan, dava konusu ihtirazi
sayıda gayrimenkul satışının söz konusu olması sebebiyle, kayıtla beyan edilip ödenen katma değer vergilerinde hukuka
ticari faaliyetin unsurları olan süreklilik ve çokluk arz edecek aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle
şekilde kazanç sağlamak için faaliyette bulunulduğu, yapılan davalı idare istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının
bu faaliyetin ticari faaliyet olduğu dikkate alındığında vergiyi kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
doğuran olayın gerçekleştiği anlaşıldığından elde edilen ticari
kazanca yönelik hukuki değerle değerlendirme yapılması Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73. maddesinin 3.fıkrasında,
gerekirken aksi yöndeki Bölge İdare Mahkemesi kararında vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla
hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. konulacağı, değiştirileceği ve kaldırılacağı hükmüne yer verilmek
suretiyle '' verginin yasallığı ilkesi'' benimsenmiş olup, bu ilkenin
Açıklanan sebeplerle; temyiz isteminin kabulüne, temyize vergi hukuku açısından en önemli sonuçlarından biri verginin
konu Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin kararının belirgin olması ilkesi diğeri ise kıyas yasağıdır. Verginin belirgin
BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın olması ilkesi gereğinin bir sonucu olarak vergi yasalarında;
Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16.02.2022 tarihinde verginin yükümlüsü, konusu, matrahı, oranı, ödeme zamanı
oyçokluğuyla karar verildi. ve vergiyi doğuran olayın mutlaka yer alması gerekmektedir.
Yasada yer almayan ancak nitelikleri ve koşulları ile üzerinden
Danıştay 4. Daire, 24.02.2022 tarihli ve E. vergi alınacak ekonomik değere benzeyen bir değer üzerinden
2018/918 K. 2022/1125 sayılı karar vergi alınması halinde kıyas yoluyla vergi alınmış olunacaktır
ki bu da verginin yasallığı ilkesinin zedelenmesi anlamına
gelecektir.
Konu: Davacı şirketin, yabancı para üzerinden yapılan satışlara
ilişkin olarak alınan çeklerin tahsilat tarihinde oluşan kur 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde, vergi
farkından kaynaklanan gelirin, katma değer vergisi matrahına kanunlarının lafzı ve ruhu ile hüküm ifade edeceği, lafzın
dahil olup olmadığı hususunda talep edilen görüşe istinaden açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümlerinin,
verilen özelge sebebi ile 2015/Eylül dönemi için ihtirazi kayıtla konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri
beyan edilerek kısmen mahsup edilen, kısmen de nakden ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak
ödenen katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
uygulanacağı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 20.
maddesinde ise, teslim ve işlemlerde matrahın, bu işlemlerin
Özet: Vergi Mahkemesince verilen kararda; bedelin döviz karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise, malı
cinsinden ifade edildiği mal veya hizmet teslimlerinde yabancı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına
para üzerinden alınan çekin tahsilatının vergiyi doğuran hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle
olayın meydana geldiği tarihten sonra yapılması durumunda, olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve
tahsilat nedeniyle ortaya çıkan kur farkının katma değer diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat,
vergisi matrahına dahil edilmesi hukuka aykırı olduğundan, kur hizmet ve değerler toplamını ifade edeceği düzenlenmiş, anılan
farkından dolayı hesaplanan katma değer vergisinde hukuka Kanun’un 24. maddesinin c bendinde, vade farkı, fiyat farkı,
uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında
davanın kabulüne karar verilmiştir.
sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil
olduğu kurala bağlanmış ancak kur farkına bunlar arasında
Bununla birlikte Bölge İdare Mahkemesince; Katma değer yer verilmemiştir. Yine 3065 sayılı Kanun’un 10. maddesinin
vergisi bir mal veya hizmetin üretiminden nihai tüketimine (a) fıkrasında; "Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın
kadar ki aşamalarda oluşan katma değerin vergilendirilmesini
Ocak 2023 23