Ticaret savaşına hazırlanıyoruz

Sercan Bahadır | 11/06/2018 | (Tüm Yazılar)

Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) Trump dönemi ile birlikte en çok konuşulan konu ilave gümrük vergileri ve ticaret savaşları oldu. ABD tarafından Çin, Avrupa Birliği (AB), Türkiye, Brezilya, Kanada ve Meksika menşeli çelik (% 25) ve alüminyum (%10) ürünlerine getirilen ek gümrük vergisi ile ticaret savaşları tetiklenmiş oldu. Önce Çin daha sonra AB ve Türkiye tarafından, ihraç edilen bu ürünlere yönelik getirilen ek gümrük vergisine karşılık ilk olarak ABD’den ithal edilen ürün grupları araştırılmaya başlandı. ABD tarafından geri bir adım atılmadığı sürece de ABD’ye karşı çok sert ek vergilerin getirileceği anlaşılıyor.

ABD ve diğer ülkeler arasındaki ticari gerilim o kadar fazla ki, bu gerilim hafta sonu sona eren G-7 zirvesine de yansıdı. ABD ve Kanada arasında gümrük vergileri yüzünden diplomatik söylemin de dışına çıkan çok sert sözler sarf edildi. Toplantı sonrasında Trump sonuç bildirgesini imzalamayacağını belirtti ve gerekçe olarak da Kanada tarafından ABD menşeli ürünlere uygulanan yüksek gümrük vergilerini gösterdi. Bu da bize ticaret savaşlarının çok da kısa sürede bitmeyeceğini aksine cephelerin genişleyerek daha da büyüyeceğini gösteriyor.

İlk hamlemizi dahilde işleme rejimi ile yaptık.

ABD tarafından çelik ve alüminyum ürünlerimize getirilen ek vergilere karşı ilk olarak dahilde işleme rejimi silahımızı kullandık. ABD menşeli ithal edilen aşağıda belirtilen birçok ürün grubunun 138 nolu özel şart ile dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilmesi engellendi.

138 nolu özel şartta “İthalat listesinde 08, 10, 24, 29, 39, 40, 44, 47, 52, 70, 71, 72, 73, 75, 76, 81, 84, 85, 87, 93 nolu fasıllarda yer alan ürünlerin ithalatı sadece Avrupa, Afrika, Asya, Orta ve Güney Amerika, Okyanusya, Kanada ve Meksika ülkelerinden gerçekleştirilebilir.” ifadesine yer verildi. Bunun anlamı; DİİB kapsamında ABD’den meyveler, hububatlar, tütün ve tütün yerine geçen maddeler, organik kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ile bunların mamulleri, ağaç ve ahşap eşya, pamuk, cam ürünleri, kıymetli taşlar ve metaller, demir, çelik, nikel, alüminyum ve bunlardan mamul eşya, makinalar ve mekanik cihazlar, kara taşıtları, silahlar ve mühimmat ile bunların aksam ve parçalarının ithal edilemeyecek olmasıdır.

Dahilde işleme rejimi bir ihracat teşviki olarak kullanılır. Bir ürün ihraç etmek isterseniz belirli şartları sağlamak kaydıyla bu ürünü üretmek için ithal edeceğiniz girdilerin ithalatından gümrük vergileri tahsil edilmez. Bu özel şart ile ihraç etmek için ürettiğiniz üründe ABD menşeli bir girdi var ise artık ithalat vergilerini ödeyerek gümrük işlemlerini sonlandıracaksınız. Tabii ki burada ABD mi yoksa ihracatçımız mı cezalandırılıyor tam anlaşılamıyor.

İkinci hamle ABD menşeli ürünlere ek vergi getirilmesi

Dahilde işleme rejimine ilişkin bu karar üzerinde tartışmalar devam ederken Ekonomi Bakanlığı tarafından ikinci bir hamle yapıldı. Bu kapsamda Dünya Ticaret Örgütüne bir mektup yazıldı. Mektupta açık açık ABD tarafından aşağıdaki tabloda yer alan ürün grupları için ilave gümrük vergilerine yer verildiği ve ABD tarafından çelik ve alüminyum için getirilen vergilerden vazgeçilmediği zaman ek vergilerin getirileceğine işaret ediliyor. Bu konuda da süre olarak 21 Haziran belirtiliyor.

 

 

GTİP

 

Ürün Tanımı

İlave Gümrük Vergisi

1

0802

Diğer sert kabuklu meyveler (taze veya kurutulmuş; kabuğu çıkarılmış veya soyulmuş olsun olmasın)

5%

2

1006

Pirinç

20%

3

2106.90

Tarifenin başka yerinde belirtilmeyen veya yer almayan diğer gıda müstahzarları

10%

4

2208

Alkol derecesi hacim itibariyle %80’den az olan tağyir (denatüre) edilmemiş etil alkol; damıtım yoluyla elde edilen alkollü içkiler, likörler ve diğer alkollü içkiler

40%

5

2401

Yaprak tütün ve tütün döküntüleri

25%

6

2701

Taşkömürü, taşkömüründen elde edilen briketler, topak ve benzeri katı yakıtlar

10%

7

2704.00

Taşkömürü, linyit ve turbadan elde edilen kok ve semikok (aglomere edilmiş olsun olmasın); karni kömürü

10%

8

2713.11

Kalsine edilmemiş petrol koku

5%

9

3304

Güzellik veya makyaj müstahzarları ve cilt bakımı için müstahzarlar (ilaçlar hariç) (güneş kremleri ve güneşlenme müstahzarları dahil), manikür ve pedikür müstahzarları

30%

10

3904.10

Poli(vinilklorür) (diğer herhangi bir maddeyle karıştırılmamış) ilk şekillerde

32%

11

3908.10

Poliamidler (ilk şekillerde) -6, -11, -12, -6,6, -6,9, -6,10 veya -6,12

10%

12

3926

Plastikten diğer eşya veya 39.01 ila 39.14 pozisyonlarında belirtilen diğer maddelerden eşya

30%

13

4401

Yakmaya mahsus ağaçlar (kütük, odun, çalı-çırpı demetleri halinde veya benzeri şekillerde); ince dilimler veya yongalar halinde ağaç; testere talaşı ve odun döküntü ve artıkları (kütük, briket, topak veya benzeri şekillerde aglomere edilmiş olsun olmasın):

15%

14

4802

Sıvanmamış kağıt ve karton (yazma, basma ve diğer grafik işlerinde kullanılan türden) ve her boyutta perfore edilmemiş delikli kart ve delikli şerit kağıt (rulo veya dikdörtgen (kare dahil) tabaka halinde); el yapısı kağıt ve karton

10%

15

4804

Sıvanmamış kağıt ve karton

10%

16

4811

Kağıt, karton, selüloz vatka ve selüloz liften tabakalar (sıvanmış, emdirilmiş, kaplanmış, yüzeyleri boyanmış, yüzeyleri dekore edilmiş veya baskı yapılmış) (her boyutta rulo veya dikdörtgen (kare dahil)  tabaka halinde) (48.03, 48.09, 48.10 pozisyonundakiler hariç):

25%

17

5502.10

Suni filament demetleri; Selüloz asetatdan olanlar

30%

18

7308.90

Diğer demir veya çelikten inşaat ve inşaat aksamı (köprüler, köprü aksamı, kuleler, iskeleler, kapılar, pencereler ve bunların çerçeveleri ve kapı eşikleri, kepenkler ve yapı iskelesi kurmak gibi inşaatta kullanılmak üzere benzeri eşyalar hariç)

30%

19

8413.70

Diğer santrifüj pompaları

10%

20

8479.89

Diğer makine ve mekanik cihazlar

10%

21

8703

Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil):

35%

22

9022.19

X-ışınlı, alfa, beta veya gama ışınlı cihazlar (tıbbi, cerrahi, dişçilik veya veterinerlik amaçlılar hariç)

5%


Ne yapılmalı

ABD tarafından başlatılan ticari gerilim giderek yayılıyor ve birçok ülkeyi bu ek vergiler olumsuz etkiliyor. Artan ticari gerilimin ilk sonuçlarının 2017 yılı BM Küresel Yatırım raporuna yansıdığı görülüyor. Bu rapora göre, artan korumacılık eğilimi ve bu eğilimden dolayı yatırım ortamının olumsuz etkilenmesi nedeniyle dünyadaki doğrudan yatırım miktarının bir önceki yıla göre % 23 azaldığı tespit edildi. Bu da ticaret savaşlarının ve bu gerilim ortamının kısa vadede bir ek vergi maliyeti gibi gözükse de uzun vadede azalan ticaret ve yatırım olacağını gösteriyor. Bu nedenle öncelikle gerilimin düşülmesi gerekiyor.

Diğer taraftan, ABD tarafından çelik ve alüminyum ürünlerimize yönelik ek verginin ne zaman kaldırılacağını tam olarak bilmek mümkün gözükmüyor. Ancak Dünya Ticaret Örgütü’ne bu vergilerin 21 Haziran’a kadar kalkmaması durumunda ABD menşeli ürünlere ek vergi getirileceğini bildirdik. Bu saatten sonra ABD geri adım atar mı ya da biz ek vergi getirir miyiz sorusuna şu an için yanıt bulmak çok zor. Ama bu tarihler açıklandıktan sonra ABD’den ithalat yapan şirketlerin çok ciddi anlamda bir hesap yapmak zorunda olduğu bir gerçek.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Bu gibi ek vergiler getirildiğinde “başlamış işlem” olarak nitelendirilen ürünler bu vergiden muaf tutuluyor. Yani vergiler yayınlandığı tarih itibarıyla çıkış ülkesinden yüklemesi yapılmış ürünler, vergilerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 45 gün içinde ithal edilmeleri durumunda bu ek vergi alınmıyor. Ancak bu başlamış işlemin, bu vergiler için uygulanıp uygulanmayacağı bilinmiyor. Ya da antrepoda stoklanan ürünler için bu vergi tatbik edilecek mi? Bu konuların bir an önce netleşmesi büyük önem arz ediyor.

Son olarak ek vergi alınması öngörülen ürünlerin çoğu hammadde ve girdi. Üretim yapmak için bu ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Üretilen ürünler ya iç piyasa ya da ihraç pazarında tüketiliyor. İthal bağımlılığımız bu ürünlerin ek vergi sonrası ithalatını azaltmak yerine yüksek maliyet ile ithal etme sonucunu doğuruyor. Bu da hem iç piyasada fiyatların artması hem de artan maliyetler nedeniyle ihracat pazarında rekabet gücünün kaybedilmesine neden oluyor. Bunun sonucunun enflasyon artışı ve döviz girişinde azalış olacağı açık.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.