Vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinde uygulama birliğini sağlamak için Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından açıklamalar yapıldı.

Gökçe Sarısu Kanmaz | 11/05/2017 | (Tüm Yazılar)

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 27.04.2017 tarih ve 2017/1 sıra numaralı Vergi İnceleme ve Denetim İç Genelgesi’nde, vergi incelemeleri ve takdir işlemleri süreçlerinde tereddüt oluşan ve uygulama farklılıkları bulunan aşağıdaki konulara ilişkin aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır:

• İade talepleri ile adli makamlardan gelen inceleme talepleri hariç olmak üzere, tarh zamanaşımının son yılında yürütülen vergi incelemelerine ilişkin görevlendirmeler en geç içinde bulunulan yılın Haziran ayı sonuna kadar yapılacaktır.

Bu kapsamda, örneğin 2012 yılına ilişkin olarak yürütülen bir vergi incelemesi ile ilgili görevlendirme en geç 30.06.2017 tarihine kadar yapılacaktır.

Tarh zamanaşımının son yılının Haziran ayından sonra kayıtlara intikal eden ihbar ikramiyesi talepli ihbarlar için ise değerlendirme komisyonunun incelemesi sonucunda incelemeye veya takdire sevk işlemi yapılabilecektir.

• Tarh zamanaşımının son yılında yürütülen vergi incelemeleri, raporun en geç içinde bulunulan yılın Ekim ayının son gününe kadar vergi dairesi kayıtlarına girmesi sağlanacak şekilde tamamlanacaktır.

Bu kapsamda, örneğin 2012 yılına ilişkin olarak yürütülen bir vergi incelemesi ile ilgili vergi inceleme raporunun 31.10.2017 tarihine kadar vergi dairesi kayıtlarına girmesi gerekecektir.

İncelemeye başlanmış olması halinde ve o yılın sonu itibarıyla tarh zamanaşımına uğrayacak dönemlere ilişkin vergi incelemelerinde takdire sevk işlemi yapılamayacaktır.

• Haksız iadenin geri alınması veya indirimin reddi gibi tarhiyat gerektiren ancak matrah farkı takdiri niteliğinde olmayan işlemleri içeren konular hiçbir surette takdir komisyonlarına sevk edilemeyecektir.

•3568 sayılı Kanun kapsamında yetkisi bulunan meslek mensupları ile avukatlar veya mükellefler tarafından belirlenen diğer kişiler, resmi vekaletname aranmaksızın, mükellef tarafından hazırlanacak imzalı bir muvafakatname ile vergi incelemesini yürütenlerle inceleme ile ilgili olarak görüşebilecek ve bilgi ve belge sunabilecektir.

Söz konusu muvafakatname için özel bir şekil şartı aranmayacaktır.

Genelge’de yer verilen açıklamalardan ve müstakar hale gelmiş yargı kararlarına yapılan atıftan, sırf zamanaşımını durdurmak için mükelleflerin tarh zamanaşımının son yılında takdir komisyonuna sevkinin ve takdir komisyonlarının matrah ve servet takdirlerini yapmak görevleri dışında yapılan sevkler sonucu gerçekleştirilen tarhiyatların engellenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca tarh zamanaşımın son yılında yürütülen vergi incelemelerine ilişkin inceleme raporlarının en geç Ekim ayının son gününe kadar vergi dairesi kayıtlarına girmesi gerekliliği, tarh zamanaşımın son yılında mükelleflerin yılın son gününden daha önce bir tarihte vergi/ceza tebliğ almasını sağlayabilecektir. 

Uygulamada farklı taleplerle karşılaşılabilen ve bu doğrultuda uygulama birliğinin sağlanmasının amaçlandığı bir diğer husus da, vergi incelemeleri esnasında vergi müfettişi ile yapılan görüşmelerde vekaletname aranıp aranmayacağıdır. İmzalı bir muvafakatnamenin yeterli olacağı belirtilmek suretiyle bu konu da açıklığa kavuşturulmuştur.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.