Page 5 - veguhaziran
P. 5
Vergide Gündem
Aydan Karataş
Vergi Usul Kanunu’na göre vazgeçilen
alacaklar ve bu alacaklara ilişkin özellik arz
eden hususlar
I. Giriş
Ticari kazancın tespitinde geçerli olan tahakkuk esasının doğal bir sonucu olarak, vadeli
mal veya hizmet satışlarında, bedeli tahsil edilmiş olmasa bile gelir doğabilmektedir.
Haliyle de mükellefler, tahsil edememiş olmalarına rağmen bir mal ya da hizmet
satışından kaynaklı olarak vergi ödenmesi durumuyla karşı karşıya kalabilmektedirler.
Bu gibi durumlarda, gerçek vergi matrahına ulaşılmasına yönelik olarak, Kanun koyucu
Vergi Usul Kanunu’nun 322- 324’üncü maddelerinde çeşitli hükümlere yer vermiştir.
Bu yazımızda, esas itibarıyla Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 324’üncü maddesinde
düzenlenen “vazgeçilen alacak” müessesesi açıklanacak olmakla birlikte, konunun
daha net anlaşılabilmesi için “vazgeçilen alacak”a paralel bir düzenleme olduğunu
düşündüğümüz “değersiz alacak” müessesesine de değinilecektir.
Bu konu ile ilgili düzenlemeler, VUK’un “Alacaklarda ve Sermayede Amortisman”
başlığı altında yapılmış olup, alacaklarda amortisman uygulaması; değersiz alacaklar,
şüpheli alacaklar ve vazgeçilen alacaklar olarak üçlü bir ayrıma tabi tutulmuştur.
Değersiz alacaklarda, bir alacağın ticari ilişkide alacaklı yönünden hangi hallerde
değersiz hale geldiği ve zarar olarak dikkate alınabilmesi için gereken şartların üzerinde
durulurken; vazgeçilen alacaklarda ise borçlu yönünden uygulanması gereken işlemler
üzerinde durulmakta ve bu alacağın borçlu tarafından ne zaman ve nasıl itfa edileceği
düzenlenmektedir. Şüpheli alacaklar kısmında ise henüz tahsil olanağı ortadan
kalkmamış alacaklar düzenlenmiştir.
II. Değersiz alacaklar
VUK’un “Değersiz Alacaklar” başlıklı 322’nci maddesi aşağıdaki gibidir:
“Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan
alacaklar değersiz alacaktır.
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve
mukayyet kıymetleri zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren
değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.”
Mezkur maddenin yorumlanmasından anlaşılacağı üzere, bir alacağın değersiz alacak
olarak addedilebilmesi için aşağıdaki şartlara dikkat edilmesi gerekmektedir:
• Tahsil edilemeyen alacağın daha önceden hasılat olarak dikkate alınmış olması:
Ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esası geçerli olduğundan tahsil edilemeyen
alacağın daha önceden hasılat olarak dikkate alınmış olması gerektiği yönünde
Haziran 2015 5