Skip to Content

Vergi kanun teklifindeki değişiklikler

Abdulkadir Kahraman

Eylül ayında açıklanan 2022 – 2024 dönemi Orta Vadeli Programdaki vergi politika ve önlemleri arasında “…temel vergi kanunlarının gözden geçirilmesi…” yer aldı. Ardından 1.10.2021’de başlayan yeni yasama döneminin ilk gününde “Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifi TBMM’ne sunuldu. Plan ve Bütçe Komisyonunun onayladığı teklif değişiklikleri özetle aşağıdaki gibidir:

1- Gelir Vergisi Kanunu değişiklikleri; “esnaf ve basit usule tabi vergi mükelleflerine gelir vergisi istisnası”, “sosyal medya içerik üreticileri ile mobil cihaz uygulama geliştiricilerinin gelirlerine vergiden istisnası ve bu gelirlere %15 stopajı (650.000 TL’yi aşmamak şartıyla)”, “çiftçilere yapılan destek ödemelere vergi istisnası ve stopaja tabi olmaması”, “dördüncü geçici vergi beyan ve ödemesinin kaldırılarak uygulamanın üç dönemle sınırlanması” (gelir ve kurumlar vergisi beyan ve ödeme sürelerinin geriye çekilmesi, gelir vergisi için 13.10.2021 tarihli genel kurulda önergeyle kaldırılmış olup, kurumlar vergisinde de iptali muhtemel) ve “vergiye uyumlu mükellef indirimi ihlali sayılan tarhiyat olmaması şartının kesinleşen vergi tarhiyatına bağlanması, kesinleşen tutarın yararlanılacak indirim sınırının %1’ini aşmaması halinde indirim hakkının devam etmesinin sağlanması” şeklindedir.

2- Vergi Usul Kanunu değişiklikleri; “elektronik vergi dairesi kurulması”, “gelir idaresine hizmet sunanların da vergi mahremiyeti kapsamına alınması”, “yurtdışında mukim Türk vatandaşlarına tebligatın vergi daireleri ile defterdarlıklarca doğrudan yurtdışı temsilciliklerine gönderilmesi”, “ilanen tebligatın idarenin resmi internet sitesinden duyurulması”, “vergi dairesi müdürlerinin düzeltme yetkisinin devriyle düzeltmelerin diğer dairelerce de yapılabilmesi”, “uzaktan vergi incelemesi yapılması”, “yazılı bildirimle incelemeye başlanabilmesi ve dijital ortamda inceleme yapılması”, “mükelleflerin bildirim zorunluluğu olan bilgilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarınca bakanlığa yazılı veya elektronik olarak bildirilmesinin kabulü”, “elektronik olarak tutulan defterlerde tasdik uygulaması”, “elektronik belge kapsamına alınan belgelerin zorunlu bilgileri taşımaması halinde hiç düzenlenmemiş sayılması”, “yararlanılması YMM tasdik raporu ibrazına bağlı işlemlerde ek süre verilmesi”, “gider pusulası düzenlenebilmesi, gider pusulası düzenleme süresi ve pusulası sayılacak belgeler”, ”e-defter beratı ve e-muhasebe fişi tanımlarının kanuna eklenmesi”, “defter, kayıt ve belgelerin elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla ibraz izni veya zorunluluğu getirilmesi”, “alış bedeli tanımın değerleme ölçüleri arasına dahil edilmesi”, “maliyet bedelinin bütün iktisadi kıymetler açısından açıklığa kavuşturulması”, “enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının oluşmadığı dönemlerde amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeye tabi tutulabilmesi imkanı”, “günlük amortisman ayırma, faydalı ömür süresinin iki katı ve elli yılı aşmamak üzere amortisman ayırma sürelerin belirlenebilme serbestisi”, “şüpheli alacaklarda küçük alacak limitinin 3.000 TL’ye ekilmesi”, “yenileme fonu uygulamasında sürenin netleştirilmesi”, “tekerrür cezasının fiil ve ceza ile orantılanması”, “e-kayıt ve defter uygulamalarına ilişkin kayıt nizamına uyumsuzluğa usulsüzlük cezası”, “gider pusulasıyla ilgili hükümlere uyumsuzluğa özel usulsüzlük cezası”, “YMM raporunun süresinde ibraz edilmemesine özel usulsüzlük cezası”, “devam eden inceleme türlerinden farklı vergi türleri için pişmanlık beyan”, “ceza indiriminin uzlaşmaya tabi usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına uygulanabilmesi”, “çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarındaki karşılıklı anlaşma usulünün iç mevzuata dahil edilmesi”, “Ar-Ge, yenilik ve tasarım için kullanılacak yeni makina ve teçhizat alımlarında amortisman oran ve sürelerinin yarısının dikkate alınması” şeklindedir.

3- Damga Vergisi, Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, Kurumlar Vergisi, Konaklama Vergisi Kanunları değişiklikleri; “resmi daire tanımına yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının alınması”, “sermaye piyasası araçları ihracında alınan teminatlar ve bağışlara ilişkin kağıtlara istisna”, “sosyal medya üzerinden sağlanan gelir istisnası kapsamındaki faaliyetlere KDV istisnası”, “tütün mamulleri ile motorlu araçlarla ilgili ÖTV uygulamasında Cumhurbaşkanı yetkisinin üç katına çıkarılması”, “ATV ve UTV’ler ile karavanların ÖTV’sinin düzenlenmesi”, “varlık yönetim şirketlerine sağlanan istisnaların tekrar düzenlenmesi”, “yurtdışından sermaye atışının teşviki için nakdi sermaye artışında faiz indiriminin artırılması”, “ yatırıma katkı payının %10’unun KDV ve ÖTV hariç diğer vergi borcu terkininde kullanılması” ve “ konaklama vergisinin 1.1.2023’e ertelenmesi” şeklindedir.

Enflasyon düzeltmesi ne zaman gelir?

Vergide “enflasyon düzeltmesiyle” 2004’te kaldırılan ve 31.12.2021’e kadar geçici olarak uygulanabilecek “yeniden değerleme”, mükelleflerin seçimine bırakılarak kalıcı bir şekilde yürürlüğe giriyor. Enflasyon düzeltmesi uygulanamadığında yeniden değerlemenin kalıcı hale getirilmesi olumlu bir gelişme.

Hatırlanacağı üzere, enflasyon düzeltmesi 2004’te bir defa uygulanmış, sonraki yıllarda ÜFE’deki artışın cari vergilendirme dönemi dahil olmak üzere son üç yılda %100'den ve cari yılda da %10'dan fazla olmaması nedeniyle uygulanamamıştı. Buradaki %100’ü %35’e indirmeye; %10’u ise %25'e çıkarmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Peki güncel ÜFE artışı nasıl? Son üç yıl endeksinin 2018 Eylül ile 2021 Eylül arası fiyat değişimi %68,63, son yıl Eylül 2020 – Eylül 2021 arası endeks artışı ise %43,96. Bu noktada 2021’de enflasyon düzeltmesi uygulanabilmesi için dördüncü geçici vergi döneminde %100 artışı sağlayacak endeks değerinin 845,85 (%14,06 artış) olması gerekiyor. Diğer bir deyişle, Eylül – Aralık 2021 dönemi endeks artışının %14,06’den fazla olması halinde enflasyon düzeltmesi uygulanabilir. Ancak Eylül 2021’de bir önceki aya göre artış %1,55 iken endeksin son üç ayda %14,06 artması pek olası değil.

Peki ya 2022?

Eğer 2022’nin herhangi bir çeyreğinde on iki aylık artış %21,51 olduğunda (endeksin 901,1 olması) “enflasyon muhasebesi” uygulanacak. Ancak 2021 yılında ÜFE’nin %44 - 45 civarlarında olması son bir yıldaki artışı %25’in üzerine taşımayabilir.

%25 neden önemli? Çünkü son yıl için gerekli %10 oranı Cumhurbaşkanı tarafından %25’e çıkarılırsa, son üç yıl %100’ü aşsa bile, son yıl artışının %25’i aşmaması enflasyon düzeltmesi yapılmasını engeller.

Enflasyon düzeltmesi mükellef lehine mi?

Enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücündeki değişim nedeniyle mali tabloların gerçek durumu yansıtması için ÜFE endeks artışı oranında düzeltme işlemine tabi tutulmasıdır. Bu nedenle, düzeltme işlemi parasal kıymetler hariç “parasal olmayan” kıymetlerin gerçek değerine getirme işlemidir. Çünkü parasal kıymetlerin, TL’nin değerindeki değişmeler karşısında nominal değerleri değişmemektedir. Mali tablolardaki parasal ve parasal olmayan kıymet sınıflaması aşağıdaki gibidir:

Parasal Kıymetler

Parasal Olmayan Kıymetler

Kasa

Tesis, Makine ve Cihazlar

Alıcılar

Demirbaşlar

Banka Kredileri

Birikmiş Amortismanlar

Satıcılar

Sermaye

 

Yasal Yedekler


İSO açıklamalarına göre, İSO 500’de 2015’te %60’ların üzerindeki toplam borçlar, 2020’de %68,4’e çıkmışken; özkaynaklar %31,6 sabit kaldı. İSO ikinci 500’de de öz kaynakların payı 2019’da %41,3, 2020’de %39,2 olurken; 2019’da %58,7 olan toplam borçların payı 2020 yılında %60,8 oldu. Diğer bir deyişle, İSO 500 şirketlerinin mali tablolarında parasal olmayan kıymetler önemli yer tutuyor. Bunun nedeni, Türkiye’de işletme faaliyetleri özykaynaklardan çok yabancı kaynak ile finanse edilmesidir.

Sonuç olarak 2022 yılında düzeltme yapılırsa, özkaynakları güçlü olmayan mükellefler, parasal olmayan kıymetlerinin düzeltilmesinden kaynaklanan gelir üzerinden vergi ödemek durumunda kalabilecek. Bu nedenle, 2022’de ÜFE artışı %25’i aşmaz ve %10 oranı Cumhurbaşkanı tarafından %25’e çıkarılırsa, büyük ihtimalle 2004’teki gibi bir yıl uygulanıp sonra tekrar rafa kalkacak enflasyon düzeltmesinin mükelleflere yükleyeceği ek vergi yükü ortadan kaldırılabilir.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.