Page 22 - VGOcak_2018
P. 22
Ekonomi Yorumları
Levent Topçu
Onur Yıldız
Selim Çelikel
Türkiye ekonomisi
• Türkiye ekonomisi 3. çeyrekte %11,1 büyüdü: Manşet büyüme rakamı gerçekten
bütün beklentilerin üzerinde geldi ve 2011 yılından beri en yüksek çeyreksel
büyümeye erişildi.
Türkiye – Çeyreksel ekonomik büyüme (%)
%11.6
%11.1
%9.8
%8.9
%9.9 %8.5 %8.7
%6.9 %7.2 %7.5
%6.8
%5.9 %5.8 %5.4
%5.0 %4.8 %4.9 %5.3
%4.2 %3.7 %4.2
%3.6 %3.6
%2.9
-%0.8
Eylül -11 Mar -12 Eylül -12 Mar -13 Eylül -13 Mar -14 Eylül -14 Mar -15 Eylül -15 Mar -16 Eylül -16 Mar -17 Eylül -17
Kaynak: TDM ve EY analizi
Yüksek rakamın arkasındaki nedenlerden en önemlisi baz etkisi; yani büyüme oranı
bir önceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığı için 2016’daki darbe girişiminin olduğu
dönemi de kapsıyor ve baz etkisinden dolayı yükseliyor. Yine de oldukça güçlü bir
performans olduğu gerçeği değişmiyor. Büyümenin dinamiklerine baktığımızda
her zamanki gibi tüketim harcamaları başı çekiyor. Yatırım tarafında ise bir süredir
gerilemekte olan makine ekipman yatırımlarının hızlandığı ve inşaat yatırımlarını ilk
kez geçtiğini görüyoruz. Bu da, gelecekteki üretim ve istihdam açısından olumlu bir
gelişme.
• Özel sektöre dövizle borçlanma sınırı çalışmasında sona gelindi: Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşek, döviz açık pozisyonu olan 23 bin orta ve küçük ölçekli
firmanın dövizle borçlanmasının sınırlandırılmasında sona yaklaştıklarını açıkladı.
Bu çalışmayı uzun vadede Türkiye açısından çok önemli bir yapısal reform olarak
görüyoruz. Mehmet Şimşek, ilk aşama olarak 2 bin büyük şirkete ilişkin veri
toplamanın yasal altyapısını bu hafta oluşturduklarını söyledi. Şimşek, söz konusu 2
bin büyük şirketin döviz açığındaki payının % 84 civarında olduğunu belirtti. 23 bin
firmanın ise döviz yükümlülüğü payının % 16 olduğunu kaydeden Şimşek, bunların 15
milyon dolar altında KOBİ’ler olduğunu ve bu şirketlere doğrudan dövizle borçlanma
sınırı getireceklerini söyledi. Türkiye’de reel sektörün 210 milyar dolar civarında açık
pozisyonu bulunuyor ve TL’nin değerinin dalgalanması şirketler açısından önemli
belirsizlikler ve stres yaratıyor. Mevcut durumu kısa vadede değiştirmeyecek olsa
da, uzun vadede şirketlerin risk profili açısından olumlu bir etkide bulunacaktır. Tabii,
daha ucuz olan dövize erişimi kalmayacak olan firmaların TL borçlanma maliyetlerinin
de daha makul seviyelere indirilebilmesi gerekiyor.
22 Ocak 2018Ocak 2018