KDV de İngiliz modeli

Sedat Taşdemir | 12/06/2017 | (Tüm Yazılar)

KDV, esas itibariyle ticari işlemler üzerinden alınan bir işlem vergisi olması münasebetiyle ticari hayatımızın her alanında uygulama alanı bulmaktadır. KDV Kanunu, 1984 yılından itibaren vergi mevzuatımızda yerini almış ve bugüne kadar ticari hayatın ihtiyaçlarına göre değişikliklere uğramıştır. Aynı şekilde günümüzde de KDV Kanunu’nun, ticari hayatın gereklerine uygun olarak güncellenmesi ve uygulama itibariyle üretimi, ticareti, yatırımı ve ihracatı destekler hale getirilmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili olarak yapılan yeni KDV kanunu çalışmalarında KDV’yi verimli bir şekilde uygulayan Avrupa ülkeleri örneklerinden faydalanılmaktadır. Bu ülkelerden biri olan İngiltere, KDV Kanununu 1973 yılından bugüne kadar başarılı bir şekilde uygulamaktadır. İngiltere KDV Kanunu ve uygulamalarını incelediğimizde, bizim KDV Kanunu’na nazaran birçok yeniliği içerdiğini görmekteyiz. Bu itibarla, İngiliz modeli olarak adlandırılan bu sistemin, ülkemizin yeni KDV Kanunu çalışmalarında iyi bir örnek olarak alınabileceği kanaati oluşmaktadır.

Bu aşamada bizim KDV mevzuatımızdan farklı olarak İngiltere KDV modelinde neler var, onları inceleyelim.

1-Genel KDV Sistemi,

Genel anlamda İngiliz KDV modeli, bizim mevzuatımıza nazaran kolay uygulanabilen ve mükellef odaklı bir yapıya sahiptir. Bu yaklaşım sonucu, İngiliz KDV modelinde mükellefiyet çeşitleri, KDV oranları, istisnalar, beyanname zamanları ve elektronik endüstrisine özel uygulamalar gibi birçok konuda mükellefe kolaylıklar sağlanmaktadır. Bu haliyle İngiliz modeli, üretimi, ticareti, yatırımları ve ihracatı desteklemektedir. İngiliz KDV modelinde vergi yükü nihai tüketicinin üzerinde kalmaktadır. Bizim mevzuatımızda da KDV yükü nihai tüketicinin üzerindedir. Ancak, ülkemizde örneğin devreden KDV nedeniyle iade alınamayan KDV, mükellef için bir çeşit finansman yükü haline gelmektedir. Çoğu zaman normal ticari işlemler nedeniyle yüklenilen KDV, satışların azaldığı veya zarar oluştuğu zamanlarda devreden KDV'ye dönüşmekte ve eritilememektedir. Bu durum, mükellefler için ilave bir finansman yükü oluşturmaktadır. Bu da ticari işlemleri azaltıcı bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle, kar oranları az olan ve stok devir hızları yavaş olan sektörlerde bu finansman yükü daha da fazla olabilmektedir.

2-KDV’ ye tabi işlemler,

Aynı bizim mevzuatımızda olduğu gibi İngiliz KDV sisteminde de yurt içindeki ticari mahiyetteki mal ve hizmet teslimleri ile ithalat işlemleri KDV’ye tabidir. Bazı işlemler ise istisnaya tabi tutulmaktadır.

3-KDV oranları,

İngiltere KDV sisteminde 3 farklı oran vardır.

a-Genel oran % 20,

b-indirimli oran % 5 ve

c-% 0.

Uygulamada mal ve hizmet teslimleri, % 5 indirimli oran, % 0 oranına tabi veya istisna olarak tanımlanmadıkça % 20 oranda KDV ‘ye tabidir. İndirimli oran veya % 0 oranı uygulanan mal ve hizmetler çok çeşitli olmamakla birlikte belirli alanlarda yoğunlaşmıştır. Özellikle, % 0 oranlı ürün ve hizmetler insan hayatında yoğun olarak kullanılan mal ve hizmetler yönelik olduğu görülmektedir.

 % 5 indirimli oran;

-Çocuk araç koltukları,

-Yurtiçi enerji ve yakıt kullanımı

-Enerji tasarrufuna yönelik inşaat malzemelerinin montaj hizmetleri,

-Bazı konutlara ait inşaat malzemeleri,

-Sağlık koruma ürünleri,

-Sigara bırakma ürünleri,

-Büyük çaplı ısıtma projelerinin uygulanması,

-Bazı büyük tatil karavanları,

-Bazı insan taşımacılığı sistemleri

% 0 oran;

-Kitap, gazete ve dergi,

-Bazı yiyecekler,

-Çocuk giyim ve ayakkabıları,

-Reçeteye tabi ilaçlar,

-Yeni konut,

-Ulaşım hizmetleri,

-İhracat ve ihracata ait hizmetler,

4-İstisnalar,

İstisna uygulaması da aynı bizde olduğu gibi kısmi veya tam istisna olarak ikiye ayrılmaktadır. Tam istisna kavramı içerisinde iade hakkı mevcuttur. Kısmı istisnada ise istisnaya tabi mal ve hizmet için yüklenilen KDV indirim konusu yapılamamaktadır. KDV’ den istisna edilen mal ve hizmetler aşağıdaki gibidir.

-Bahis ve oyun,

-Eğitim,

-Finansal hizmetler,

-Sigorta hizmetleri,

-Birçok durumda arazi ve binalar,

-Birçok durumda posta servisleri,

-Kan ürünleri,

-Tıbbi hizmetler,

-Bazı paylaşım merkezi hizmetleri,

Yukarıdaki listeden de görüleceği üzere, istisnalar çok fazla olmamakla birlikte belirli alanlarda yoğunlaşmıştır. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin istisna olması, KDV’nin sosyal yönünün ön plana çıktığının bir göstergesidir.

5-Mükellefiyet tescili, grup mükellefiyeti ve mükellefiyetten çıkma,

-Mükellefiyet tescili:

Mükellefiyet tescili esnek bir yapıya sahiptir. Diğer vergilerden ayrı olarak KDV mükellefiyeti tescil ettirilir. Örneğin, bir yıllık geliri 83.000 GBP altında olanlar KDV mükellefiyeti tescil ettirmeyebilir.  Ayrıca, geliri tamamen veya çoğunlukla % 0 oranlı mal ve hizmetlerden oluşan mükellefler isterlerse mükellefiyet tescil ettirmeyebilirler.

-İlişkili Grup Şirketler Mükellefiyet Tescili:

Bizim mevzuatımızda olmayan bir tescil şeklidir. Aynı ortaklık yapısı veya kontrolü içinde bulunan ilişkili grup şirketleri, ayrı ayrı tescil yerine bir grup tescili yaptırabilirler. Bu durumda, gruba üye tüm şirketler KDV yönünden ayrı ayrı değil de bir şirket olarak değerlendirilirler. Tüm grup için bir bütün olarak bir tek beyanname düzenlenir ve vergi hesaplanır. Söz konusu beyan ve vergiden tüm grup üyeleri müşterek ve müteselsil sorumludur. Ayrıca, grup içi şirketlerin birbirleriyle yaptıkları ticari işlemlerde KDV hesaplanmaz.

Bu türden bir KDV tescili ve uygulaması sayesinde aynı gruba dahil şirketlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Böylece, grup içi işlemler KDV ye tabi tutulmamak suretiyle vergisel açıdan üretici, yatırımcı ve ihracatçı grubu bir bütün olarak değerlendirmek suretiyle kaynak verimliliği sağlanabilmektedir. Böylece, KDV grup içinde daha etkin bir şekilde dağılmakta, devreden ve ödenecek KDV’lerin grup içi şirketler açısından birbirlerine mahsup imkanı oluşmaktadır. Bu durum, özellikle aynı veya farklı endüstrilerde faaliyet gösteren ve birçok şirketi bünyesinde barındıran büyük ölçekli grup şirketlerinin vergi ve kaynak verimliliğinin sağlanması açısından önem arz etmektedir. Bu sayede, grup üzerinde KDV den kaynaklanan finansman yükleri en az seviyeye inmektedir.

-Mükellefiyetten Çıkma:

Mükelleflerden, vergiye tabi olarak mükellefiyet tescili gerektiren özellikleri kaybedenler vergi mükellefiyetinden çıkarlar. Bunun yanında, yıllık geliri belirli bir tutarın altında (81.000 GBP) olanlar veya gelirinin tamamı veya büyük bir kısmı % 0 oranlı KDV’ye tabi mal ve hizmetlerle işlem yapan mükellefler talepleri halinde mükellefiyetten çıkabilirler. Aynı şekilde mükellefiyet tescili gibi mükellefiyetten çıkma işlemleri de kolaydır.  İngiltere KDV idaresinde, KDV mükellefiyet tescili ve mükellefiyetten çıkma konularında sürekli olarak mükellefleri bilgilendiren ve onlara yardım eden bir mükellef yardım sistemi mevcuttur.

-Sorumlu Sıfatıyla KDV:

Aynı bizde olduğu gibi belli durumlarda özellikle yurtdışından alınan hizmetlerde sorumlu sıfatıyla KDV uygulaması mevcuttur. Bu işlemlerde sorumlu sıfatıyla hesaplanan KDV de indirilecek KDV olarak dikkate alınmaktadır. Ancak, bizden farklı olarak mükellefin devreden KDV’si olması halinde sorumlu sıfatıyla hesaplanan KDV ödemesi yapılmamaktadır. Böylece, mükellefin KDV hesap durumuna göre sorumlu sıfatıyla hesapladığı KDV’nin ödenip ödenmeyeceği bir başka deyişle nakit finansman etkisi değişebilmektedir.

6-Dijital ekonomi, elektronik ticaret ve KDV,

İngiliz modelinde, yurt içi ve yurtdışı dijital ekonomi faaliyetleri için KDV mevzuatında ayrı bir yer ayrılmaktadır. Ayrıca, 1.1.2015’ten itibaren geçerli olan Avrupa Birliği KDV kuralı gereği olarak KDV açısından nihai tüketicilere yönelik dijital ekonomi faaliyetlerinde nihai tüketicinin bulunduğu ülkede vergileme hakkı uygulanmaktadır. Ayrıca elektronik ticaret ile uğraşanlar açısından mükellefiyet kayıt ve tescil ile ilgili işlemlere yönelik olarak müşterek ve müteselsil sorumluluklar getirilmiştir. Örneğin, bu mevzuata göre elektronik ticareti uluslararası olarak yapanlar da kayıt ve tescile tabi olmaktadır.

7- Aylık yerine üç aylık KDV beyanı,

İngiltere’de genel olarak üçer aylık dönemler itibariyle KDV beyannamesi vergi dairesine elektronik olarak verilmektedir. Belirli şartlar dahilinde, örneğin iade alan mükelleflerin talebi halinde aylık olarak beyanname verilmesi de mümkündür. Ayrıca, yıllık geliri 1.6 milyon GBP‘nin altında olan mükellefler yıllık KDV beyannamesi uygulamasına geçebilirler. Bu uygulamalardan da görüldüğü üzere, beyanname verme dönemleri de mükelleflerin durumlarına göre düzenlenebilmektedir. Ayrıca, geliri az olan mükellefler için ilave tedbirler de mevcuttur. Örneğin, yıllık geliri 150.000 GBP’nin altında olan mükelleflerin yıllık toplam gelirleri üzerinden sabit bir oranın, % 4-%16,5, KDV oranı olarak uygulanması mümkündür. Bunun yanında, perakendeciler, kullanılmış ürün ticareti, tur operatörleri, altın ticareti ve çiftçiler için özel KDV uygulamaları ve kolaylıkları mevcuttur.

8-İndirilebilir KDV ve iadesi,

-İndirilebilir KDV:

Bu sistemde, iş ile ilgili giderlere ait yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilmektedir. Yukarıda 4. maddede yer alan istisnalara ait yüklenilen KDV ise indirim konusu yapılamamaktadır. İstisnai işlemler ile KDV’ye tabi işlemlerin aynı zamanda yapılması halinde, indirim KDV hesaplama teknikleri vardır. Genelde, bu teknikler basit ve kolay uygulanabilir niteliktedir. Bunların yanında, aşağıda yer alan harcamalara ait yüklenilen KDV de indirilememektedir:

-İşle ilgili kullanılmayan araçların alımı,

-Hem iş hem de özel kullanım için kiralanan araçlar,

-Özel harcamalar,

-İşle ilgili temsil ve ağırlama,

-Devreden KDV ve İade:

Her hangi bir dönemde indirim KDV tutarı, tahsil edilen KDV tutarını aşarsa aşan tutar mükellefe iade edilir. Bu iade işleminden İngiltere’de KDV mükellefiyet kaydı bulunmayanlar da faydalanabilmektedir. İade işlemi mükellefin verdiği KDV beyannamesi esas alınmak suretiyle otomatik olarak işleyen bir süreçtir. İade uygulaması tüm işlemler için geçerlidir. Örneğin, işletmelerde bir yıldan fazla kullanıma tabi bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetler için yüklenilen KDV ilgili iktisadi kıymetin satın alındığı tarihte indirim konusu yapılabilmektedir. Böylece, mükellefler açısından devreden KDV nedeniyle finansman yükü oluşmamaktadır. KDV dönemi genel anlamda üçer aylık dönemlerdir. Ancak, mükellefler, İade edilecek KDV durumlarına göre, isterlerse aylık KDV dönemine geçebilirler.

Bilindiği üzere, bizim mevzuatımızda iadeden ziyade devreden KDV uygulaması esastır. İndirimli oran, ihracat, gibi belirli istisna uygulamalarında iade sistemi uygulanmaktadır. İade şartları ve prosedürleri nedeniyle zaman zaman iade süreci uzamakta, bu da mükellefler açısından devreden KDV’nin finansman yükü oluşturmasına neden olmaktadır. Görüldüğü üzere, İngiliz modelinde böyle bir finansman yükü oluşmamaktadır.

-Tahsil Edilemeyen Alacaklar ve KDV iadesi:

İşle ilgili mal ve hizmet teslimleri nedeniyle tahsil edilemeyen tutarların varlığı halinde ve belirli şartlarda bu teslim ve hizmetler nedeniyle vergi idaresine ödenen KDV’ nin iadesi mümkün bulunmaktadır. Örneğin, genel şartlardan biri mal ve hizmetin tesliminden itibaren 6 ay geçmesine rağmen alacağın tahsil edilmemesidir. Tahsili zor olan veya hiç tahsil edilmeyen alacaklar nedeniyle daha önce vergi dairesine ödenen KDV’nin mükellefe iadesi, özellikle finansman zorluğu çeken orta ve küçük işletmeler için faydalı bir uygulamadır. Bu uygulama sayesinde şirketlerin finansman açısından desteklenmeleri ve işlerini verimli bir şekilde yürütmelerine katkı sağlanmaktadır.

Tablo 1: Türkiye ve İngiltere KDV Modellerinin Genel Uygulamalarının Karşılaştırılması

Konu

Türkiye Uygulaması

İngiltere Uygulaması

KDV uygulaması

Karmaşık ve mükelleften ziyade işlemin durumuna göre farklı uygulamalar vardır.

 

Kolay ve mükellefin durumuna göre farklı uygulamalar vardır.

KDV ye tabi işlemler

İthalat dahil ticari işlemlerdir. İstisnalar geniş kapsamlı ve detaylıdır. Tam ve kısmı istisna uygulaması vardır.

İthalat dahil, ticari işlemlerdir. İstisnalar az ve belirli alanlardadır. Tam ve kısmi istisna uygulaması vardır.

KDV Mükellefiyeti

KDV mükellefiyeti diğer vergilerle birlikte tescil edilir. Mülkiyetten çıkma zordur.

KDV mükellefiyeti diğer vergilerden bağımsız tescil edilebilmektedir. Belirli alanlarda ve şartlarda tescilden muaf olma veya mükellefiyetten çıkma mümkündür.

Grup Şirketleri KDV Tescili

Yoktur.

Grup şirketlerinin tamamı için tek mükellefiyet tescili mümkündür. Tüm grup için tek KDV beyannamesi verilir. Grup içi mal ve hizmet teslimleri KDV tabi değildir.

KDV Oranları

Genel Oran % 18, indirimli oranlar % 8 ve % 1.

Genel Oran % 20, indirimli oranlar % 5 ve % 0. Yıllık geliri belirli bir tutarın altında olanlar için, % 4-%16,5,sabit KDV oranları uygulanabilir.

KDV Beyanname Dönemi

Aylıktır.

Üçer aylıktır. İade alan mükelleflerin talebi üzerine aylık beyanname dönemine geçilebilir. Yıllık geliri belirli bir tutarın altında olanlar yıllık beyanname sistemine geçebilirler.

İndirilebilir KDV ve İade

Bir KDV döneminde tahsil edilen KDV’yi aşan indirilecek KDV tutarı iade edilmez bir sonraki döneme devreder. Tam istisna uygulamalarında belirli şartlarda iade mümkündür.

Bir KDV döneminde tahsil edilen KDV’yi aşan indirilecek KDV tutarı iade edilir. İade işlemleri mükellefin beyanı üzerine otomatik olarak yapılır.

Tahsil Edilemeyen KDV

Mükellefin mal ve teslimlerine ait olan ve tahsil edilemeyen alacakları ile ilgili olan KDV iade edilmez.

Mükellefin mal ve teslimlerine ait olan ve tahsil edilemeyen alacakları ile ilgili olan ve Vergi Dairesine ödenmiş bulunan KDV iade edilir.

Dijital Ekonomi Uygulamaları

KDV Kanununda dijital ekonomi için özel uygulamalar bulunmamaktadır.

KDV Kanununda dijital ekonomi için özel uygulamalar bulunmaktadır.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.