“Mini torba”daki vergi ve SGK primi düzenlemeleri

M. Fatih Köprü | 13/11/2016 | (Tüm Yazılar)

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda 2017 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri devam ediyor. Ama arada yeni bir "Torba Yasa" kabul edilerek Genel Kurul'a sevk edildi. Komisyonda kabul edilen haliyle 10 maddeden oluştuğu için "Mini Torba Yasa" deniyor.

Aslında Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklikler için hazırlandı. Bunun dışında, başta vergi mevzuatına ilişkin olmak üzere bazı yasalarda değişiklikler içeriyor.

Biz de bu hafta söz konusu torba yasa ile vergi ve SGK mevzuatında yapılan değişiklikler üzerinde duracağız.

SGK tavanı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 82. maddesinde, üzerinden SGK primi ödenecek olan kazançların alt ve üst sınırlarının nasıl belirleneceğine ilişkin düzenleme yer alıyor. Buna göre SGK priminin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgari ücretin otuzda biri (günlük asgari ücret), üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katı olarak hesaplanıyor.

Asgari ücretli olarak çalışan bir işçinin aylık ücreti üzerinden yüzde 14 SGK primi ve yüzde 1 de işsizlik sigorta primi olmak üzere toplam yüzde 15 oranında kesinti yapılıyor. Asgari ücretin üzerinde ücret alanlar için de aynı kesinti oranları geçerli. Ancak bunun da bir sınırı var. Bu üst sınıra SGK tavanı deniyor. 2016 yılında uygulanan aylık SGK tavanı tutarı 10 bin 705 lira 50 kuruş.

Nasıl hesaplanıyor?

Aslında gün olarak hesaplanıyor, ancak biz basit olsun diye hesaplamayı aylık yapalım. SGK tavanı, aylık asgari ücretin 6,5 katı oluyor. Yani 2016 için 10 bin 705 lira 50 kuruşluk tavan ücrete, bin 647 liralık brüt asgari ücretin 6,5'la çarpılması suretiyle ulaşılıyor.

Buna göre tavana kadar olan ücretlerde ücret üzerinden yüzde 15 oranında kesinti yapılırken, tavanın üzerinde kaç lira ücret alınırsa alınsın SGK primi ile işsizlik sigorta primi SGK tavanı üzerinden hesaplanıyor. Bu da 2016 yılında aylık yaklaşık bin 606 lira yapıyor.

Bu tutara primlerini zamanında ödeyen işveren tarafından ödenen yaklaşık bin 873 liralık işveren payını da eklediğimizde tavanın üzerinde ücret alan bir kişi için SGK'ya aylık olarak üç bin 480 lira prim ödenmiş oluyor.

Plan Bütçe Komisyonundan geçen yasa tasarısı ile hesaplamada kullanılan 6,5 katsayısının 7,5 olarak değiştirilmesi öngörülüyor. Tasarı aynen yasalaşırsa bu hüküm 2017 başından itibaren uygulanacak. 2017 yılı asgari ücret tutarı şu anda belli olmadığı için gerçek rakamları veremiyoruz. Ama bir fikir vermesi açısından 2016 rakamlarına göre hesaplama yapabiliriz.

6,5 yerine 7,5 katsayısı kullanıldığında 2016 yılı tavan ücret 12 bin 350 lira civarında oluyor. Bu tutar üzerinden işçi ve işveren payı olarak (işsizlik sigortası dâhil) ödenecek prim tutarı da 4 bin 14 liraya çıkıyor. Bu da toplamda 535 liralık bir artış anlamına geliyor. Buna bir de 2017 yılındaki asgari ücret artışı da dâhil edilecek. Sonuç olarak bu artış; hem ücretlinin net ücretinin düşmesine, hem de bu ücretliyi istihdam eden işverenin maliyetinin yükselmesine neden olacak

Artıştan yaklaşık 350 bin sigortalının etkileneceği belirtiliyor. Tavandan prim ödeyenler açısından uzun vadede emekli maaşlarını artırıcı bir düzenleme olmakla birlikte, kısa vadede kurum gelirlerinin artırılması amacıyla hazırlandığı şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.

Binek otoda ÖTV

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanunu'na ekli (II) sayılı listede sayılan taşıtların ilk iktisabında ÖTV ödenmesi gerekiyor. Bu listenin 87.03 sırasında temel olarak binek otomobilleri yer alıyor. Bunlar dışında ayrıca yük taşımaya mahsus bazı taşıtlar (3,5 tonun altında) ile insan taşımaya mahsus küçük taşıtlar da (sürücü dâhil 9 kişiye kadar) bulunuyor.

Bu taşıtlarda şu anda geçerli olan uygulamaya göre, ÖTV oranları araçların sadece motor silindir hacmine veya elektrikli olup olmamasına göre değişiyor. Hatırlasınız, geçtiğimiz günlerde elektrik motoru da olan (hibrit) otomobillerin ÖTV oranlarında hatırı sayılır bir indirim yapılmıştı. Bu değişikliği de içerecek şekilde binek otomobillerde uygulanan ÖTV oranlarını aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz:

Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyenler

% 45

Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçen fakat 2000 cm3'ü geçmeyenler

- Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 50 KW'ı geçip motor silindir hacmi 1800 cm3'ü geçmeyenler

% 45

- Diğerleri

% 90

Motor silindir hacmi 2000 cm3'ü geçenler

- Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 100 KW'ı geçip motor silindir hacmi 2500 cm3'ü geçmeyenler

% 90

- Diğerleri

% 145

Sadece elektrik motorlu olanlar

- Motor gücü 85 kW 'ı geçmeyenler

% 3

- Motor gücü 85 kW'ı geçen fakat 120 kW'ı geçmeyenler

% 7

- Motor gücü 120 kW'ı geçenler

% 15


Vergisiz/vergili fiyat

Bir otomobil alırken, öncelikle arabanın vergisiz fiyatı üzerinden, motor hacmine göre yukarıdaki tablodaki oranda ÖTV hesaplanıyor. İkinci olarak ÖTV'li tutar üzerinden bir de yüzde 18 oranında KDV hesaplanarak arabanın vergili fiyatına ulaşılıyor. Buna göre örneğin vergisiz fiyatı 50 bin lira olan ve motor silindir hacmi 1400 cm3 olan bir otomobilin vergili fiyatı aşağıdaki şekilde oluşuyor:

Otomobilin vergisiz fiyatı

50.000 TL

ÖTV (% 45)

22.500 TL

Toplam

72.500 TL

KDV (% 18)

13.050 TL

Genel toplam (Vergili fiyat)

85.550 TL


Tablodan da görüleceği üzere vergisiz satış fiyatı 50 bin lira olan bir otomobilin % 45 ÖTV ve % 18 KDV eklendikten sonra vergili fiyatı 85 bin 550 liraya ulaşıyor.

Fiyata göre ÖTV

Plan Bütçe Komisyonundan geçen yasa tasarısının 7. maddesi ile Bakanlar Kurulu'na 87.03 sırasında yer alan taşıtların ÖTV'lerini fiyatlarına göre farklılaştırma yetkisi veriliyor. Buna göre Bakanlar Kurulu; 87.03 GTİP numarasında yer alan mallar için ÖTV matrahını esas alarak fiyat grupları oluşturmaya, bu fiyat grupları ve malların cinsi, sınıfı, üst yapı gövde tanımı, emisyon türü ve tanımı ve değeri, istiap haddi ile yolcu ve yük taşıma kapasitesi itibarıyla farklı oranlar belirleme konusunda yetkilendirilmiş olacak.

Daha basit anlatımla Bakanlar Kurulu söz konusu yetkiyi kullandığı durumda araçların ÖTV oranlarını, sadece motor hacmine göre değil, fiyatı, cinsi, sınıfı, kasa tipine göre de farklılaştırabilecek. Örneğin motor hacmi aynı olan fakat birinin fiyatı 50 bin lira diğerininki 120 bin lira olan iki otomobil aynı oranda ÖTV'ye tabi tutulmayabilecek. Bunun sonucunda da, 120 bin liralık lüks otomobil için şu anki oranlara göre daha yüksek ya da 50 bin liralık otomobil için daha düşük bir vergi oranı belirlenmesi Bakanlar Kurulu'nun yetkisi dâhilinde olacak.

Serbest bölgeler

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca serbest bölgelerde verilen hizmetler KDV'den istisnadır. Tasarı ile bu maddeye ekleme yapılarak, ülkemizden serbest bölgelere yapılan veya serbest bölgeden ihraç amaçlı olarak yapılan yük taşıma işlerinin KDV'den istisna (kısmi istisna) edilmesi öngörülüyor.

Düzenlemeyle, ihracata yönelik taşıma işlerinde KDV istisnasına sahip olan yurt içindeki ihracatçılara göre dezavantajlı durumda bulunan serbest bölge kullanıcılarının durumlarının iyileştirilmesi hedefleniyor.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.'ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.