Damga vergisinde neler değişiyor?

M. Fatih Köprü | 17/07/2016 | (Tüm Yazılar)

Haziran ayında Meclis Başkanlığı’na sunulan ve geçtiğimiz günlerde Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen yasa tasarısı, yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla başta vergi yasaları olmak üzere birçok yasada değişiklikler içeriyor.

Önümüzdeki günlerde Genel Kurul’da görüşülmesi beklenen bu tasarının “Varlık Barışı” ile ilgili düzenlemelerini iki hafta önceki yazımızda ele almıştık. Bu hafta da tasarının, damga vergisi yasasında değişiklikler içeren ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecek olan düzenlemelerine değineceğiz.

Sadece tek nüshadan

Damga Vergisi Kanunu uyarınca, kâğıtların birden fazla düzenlenmesi durumunda her nüshası ayrı ayrı, aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi tutuluyor.

Uzun yıllardır tartışma konusu olan bu hüküm nihayet değiştiriliyor. Tasarıda, nispi (oransal) vergiye tabi olan kâğıtların sadece bir nüshasının damga vergisine tabi tutulması öngörülüyor. Böylelikle başta sözleşmeler olmak üzere damga vergisine tabi kâğıtların damga vergisi yükünün biraz hafifletilmesi sağlanmış olacak.

Maktu (tutarsal) damga vergisine tabi kâğıtlarda ise her bir nüshadan ayrı ayrı damga vergisi alınması uygulaması devam edecek.

Cezai şart

Bazı sözleşmelerde pey akçesi (bağlanma parası), cayma tazminatı (zamanı rücu, cayma parası) ücret tevkifi veya cezai şart gibi sözleşmenin yaptırımını oluşturan hükümler yer alabiliyor. Örneğin sözleşme bedelinin 1 milyon dolar olduğu, ayrıca sözleşmede bir tarafın şartlara uymaması durumunda sözleşmenin karşı tarafına 5 milyon dolarlık ödeme yapacağına dair bir hüküm (cezai şart) olduğunu varsayalım. Bu durumda İdare sözleşmede yer alan yüksek tutardan (bir asıldan doğmuş olduğu durumda) yani cezai şart tutarı olan örneğimizdeki 5 milyon dolar üzerinden damga vergisi ödenmesi gerektiğini söylüyordu.

Tasarı ile pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi veya cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütlerden damga vergisi alınmaması öngörülüyor. Ancak bunlar başlı başına bir sözleşme konusu olduğu durumda damga vergisine tabi olmaya devam edecek.

Kefil sayısı

Hâlihazırda bir kâğıt üzerine konulan adi kefalet ve garanti taahhüdü, ayrıca damga vergisine tabi tutuluyor. Çünkü bunlar üçüncü bir kişinin akdi veya işlemi olarak kabul ediliyor. Hatta aynı kâğıt üzerinde birden fazla kişinin adi kefaleti veya garantörlüğünün bulunması durumunda her bir kişi için ayrı ayrı damga vergisi hesaplanıyor.

Tasarıda yer alan düzenleme ile aynı kâğıtta birden fazla adi kefil ve garantör bulunması halinde, sadece bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi alınması öngörülüyor.

Azami damga vergisi

Damga vergisinde azami tutar söz konusu. Yani her bir sözleşmeden alınabilecek damga vergisinin bir üst sınırı bulunuyor. Buna göre 2016 yılında bir sözleşme üzerinden hesaplanan damga vergisi en fazla (yaklaşık) 1,8 milyon lira oluyor. Buna göre sözleşme üzerinden hesaplanan damga vergisi bu tutarı aştığı durumda, 1,8 milyon lira damga vergisi ödeniyor.

Yasa tasarısında, azami tutardan vergi alınan sözleşmelerde, sadece bedelin artırılmasına ilişkin değişiklik yapılması halinde artan bedelden damga vergisi alınmayacağına ilişkin bir düzenleme yer alıyor.

Ancak sözleşmelerin bedel dışında ilave iş, taraf ve miktar gibi unsurlarının da değiştirilmesi halinde artan tutar üzerinden damga vergisi alınmaya devam ediliyor.

Döviz kazandırıcı işlemler

Döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin olarak şu anda da damga vergisi istisnası uygulanıyor. Ancak bu istisnanın yasal dayanağı yoktu, tebliğlerle düzenlenmişti. Bu konuda yargı mercii tarafından; döviz kazandırıcı faaliyetlerin tebliğle sınırlandırılamayacağı ve istisna uygulaması için “Vergi, resim, harç istisnası belgesi” şartının getirilemeyeceği gerekçesiyle tebliğlerde yer alan düzenlemelerin aksi yönde kararlar veriliyordu. Hatta müstakar (istikrar bulmuş) hale gelmiş kararlar da vardı.

Yasa tasarısında ihtilafların önlenmesini teminen, ihracat ve diğer döviz kazandırıcı faaliyetler ile istisna uygulamasının usul ve esaslarının yasal bir zemine oturtulduğu görülüyor.

Buna göre ihracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki şartıyla yasada sayılan işlemler (İhracat karşılığı yapılan ödemeler, ihracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından temliki, ihracat bağlantıları için düzenlenen anlaşmalar, dâhilde işleme izin belgesi kapsamında yapılan ithalat ve yurt içi alımlar…) nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna olacak.

Bunun yanında, vergi resim harç istisnası belgesine bağlanmış olan diğer döviz kazandırıcı faaliyetlerle ilgili işlemler kapsamında düzenlenen kâğıtlardaki istisna da yasal dayanak bulmuş oluyor. Bu istisnadan belgenin geçerlilik süresi içerisinde olmak ve belgede yer alan tutarla sınırlı olmak kaydıyla yararlanılabileceği unutulmamalı.

Düzeltme beyannameleri

Mükellefler, bazen yasal süze içerisinde bazen de yasal süre geçtikten sonra düzeltme beyannameleri verilebiliyor. Ama bu beyannameler için de aynen ilk verilen beyannamede olduğu gibi damga vergisi ödenmesi gerekiyor.

Yasa tasarısı ile sadece kanuni süre içerisinde verilen düzeltme beyannamelerinden damga vergisi alınmaması öngörülüyor. Yasal süzesinden sonra verilen düzeltme beyannamelerinde ise eskiden olduğu gibi damga vergisi ödenmesi gerekiyor.

Muhtasar ve bildirge bir arada

Tasarıda, vergi yasaları uyarınca verilmesi gereken muhtasar beyanname ile SGK mevzuatı kapsamında verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin birleştirilmesi öngörülüyor. Bu yeni beyannamede; kesilen vergiler matrahlarıyla birlikte yer alacak ayrıca sigortalının sigorta primleri ve kazançları toplamı ile prim ödeme gün sayıları bulunacak.

Birleştirilmiş beyannamenin damga vergisi ise tasarıda 37,40 lira olarak belirlenmiş durumda. Şu anda ayrı ayrı 31,50 ve 23,50 lira olmak üzere her ay toplam 55 lira ödenirken birleştirme sonrasında ödenecek damga vergisi aylık 37,40 liraya düşmüş olacak.

Pay devirleri

Anonim ve limited şirketlerin kuruluş ve sermaye artırımları damga vergisine tabi değil. Ancak söz konusu şirketlerin pay devirlerine ilişkin olarak düzenlenen kâğıtlar için damga vergi ödenmesi gerekiyor. Tasarı ile sermaye şirketlerinin pay devirlerine ilişkin kâğıtlar da istisna kapsamına alınarak, şirketlerin ortaklık yapılarındaki değişiklikler nedeniyle oluşacak işlem maliyetlerinin azaltılması amaçlanıyor.

Finansal kurumlar

Damga vergisi yasasında yapılması planlanan ve banka, aracı kurum ve diğer finansman kurumları ile yatırımcılar açısından önemli değişikliklerden bazıları ise şunlar:

- Türev işlemlere ilişkin düzenlenen kâğıtlara uygulanmakta olan damga vergisi istisnasının kapsamı aracı kurumların taraf olduğu ya da bunlar aracılığıyla gerçekleştirilen türev işlemlere ilişkin düzenlenen kâğıtları da kapsayacak şekilde genişletiliyor.

- Hâlihazırda gayrimenkul yatırım ortaklıkları için uygulanmakta olan; gayrimenkul portföylerine ilişkin alım satım sözleşmeleri ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerindeki damga vergisi istisnası, gayrimenkul yatırım fonları için de geçerli hale getiriliyor.

- Bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumların krediden doğan alacaklarının temliki ve kredinin devri işlemlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna ediliyor.

- Finansman şirketlerinin düzenlemiş olduğu kredi sözleşmelerinin devrine ilişkin kâğıtların damga vergisinden istisna edilmesi sağlanıyor.

- Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının münhasıran girişim sermayesi yatırımları ile ilgili düzenlenen sözleşmeler ile bu sözleşmelere ilişkin düzenlenen diğer kâğıtlar damga vergisinden istisna ediliyor.

- Sermaye piyasası araçlarının kredili alımı, açığa satışı ve ödünç alma ve verme işlemleri ile ilgili olarak aracı kurum ile yatırımcı arasında düzenlenecek sözleşmeler damga vergisinden istisna ediliyor.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.