Okul, hastane, ibadethane yaptıran şirket vergi ödemiyor

M. Fatih Köprü | 07/04/2013 | (Tüm Yazılar)

Gerçek kişiler elde ettikleri çeşitli gelirler dolayısıyla Mart ayında beyannamelerini verdiler. Nisan ayı ise şirketler açısından önemli. Bir yıllık kazanç üzerinden hesaplanan verginin bu ayın 25’ine kadar beyan edilmesi gerekiyor. Kurumların vergileme esasları gerçek kişilere göre biraz daha kapsamlı ve teknik. Bize ayrılan köşede tamamını anlatmamız mümkün değil. Bu nedenle kurum vergilemesi ile ilgili olarak bazı küçük hatırlatmalar yapmak istiyoruz.

Kurumlar vergisi matrahına, yani üzerinden kurumlar vergisi hesaplanacak olan kâra ulaşmak için, kurumların ticari kârlarına bazı ilaveler yapılması ve varsa bazı indirim ve istisnaların bu kârdan düşülmesi gerekiyor. İlave ve indirim kalemleri şirketlerin sadece kârda olması durumunda değil, zararda olması durumunda da dikkate alınabiliyor.

Diğer taraftan bazı indirimler var ki, sadece şirketin karlı olması durumunda dikkate alınması mümkün. Şirketler beyannamelerinde varsa geçmiş 5 yıla ilişkin zararlarını da düştükten sonra kâr kalması durumunda, aşağıdaki indirimleri dikkate alabiliyorlar.

İndirim şartları

Bu indirimlerin yapılabilmesi için ilk şart, yukarıda da belirttik, kurum kazancının bulunmasıdır. Zararda olan bir kurumun, örneğin yapmış olduğu bağışlar, ister kamu kurumuna, isterse vergiden muaf vakfa yapılsın beyannamede indirim olarak gösterilemez. Diğer bir şart ise indirimin beyannamede ayrıca gösterilmesi zorunluluğu. Bir de bu indirimlerin aşağıdaki sıra dahilinde dikkate alınması gerekiyor.

Ar-ge indirimi

Ülkemizde araştırma geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri 2008 yılında yürürlüğe giren 5746 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” ile hız kazandı. Bu yasa Ar-Ge indirimi yanında diğer bazı teşvikleri de (SGK primi işveren hissesi desteği, Ar-Ge ve destek personeline ilişkin gelir vergisi stopaj teşviki gibi) içeriyor.

Ar-Ge indirimine ilişkin diğer bir düzenleme de Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde yer alıyor. Bu madde kapsamında mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamalarının tamamı “Ar-Ge indirimi” olarak kurumlar vergisi beyannamesinde kazançtan indirilebiliyor. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devredilebiliyor.

Mükelleflerin, beyannamede indirecekleri Ar-Ge tutarının tespiti sırasında, her iki Kanun kapsamında hesaplama yaparak, kendileri açısından avantajlı olan tutarı dikkate almaları mümkün.

Sponsorluk

Varsa Ar-Ge indirimini düştükten sonra kâr kalması durumunda sponsorluk harcamaları indirilebiliyor. Sponsorluk harcaması amatör spor dalları için yapılmışsa tamamı, profesyonel spor dalları için yapılmışsa ancak yarısı, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahından düşülebiliyor.

Bu indirim için öncelikle sponsor firma ile sponsorluk hizmeti alan arasında, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması gerekiyor. Sözleşmenin bir örneği de ilgili vergi dairesine veriliyor. Ayrıca sponsorluk harcamalarının indirilebilmesi için,

- Ödemeye ilişkin tevsik edici bir belgenin (banka dekontu, ödeme makbuzu veya alındı makbuzu gibi) bulunması,

- Bu belgede “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadenin mutlaka yer alması,

- Sponsor olan kurumun vergi borcunun bulunmaması,

şartları da var.

Bağış ve yardımlar

Kurum kazancından varsa Ar-Ge ve sponsorluk harcamaları indirildikten sonra, yeterli kazanç kalması durumunda yapılan bağışlar da indirilebiliyor. Ancak bunun için bağışın; Kanun’da sayılan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığı yapılması, karşılıksız olması ve beyannamede ayrıca gösterilmiş olması gerekiyor. Ayrıca bu bağışların sadece ilgili olduğu yılın kazancından indirilmesi mümkün, gelecek yıla devredilemiyor.

Kazancın yüzde beşine kadar

Kamu kurumları, vergiden muaf vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklere yapılan bağışların, ilgili yıla ait kurum kazancının ancak yüzde 5’ine kadar olan kısmı indirilebiliyor. İndirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum kazancı; ticari bilanço kârından, varsa iştirak kazancı istisnası ile mahsup edilebilecek olan geçmiş yıl zararlarının düşülmesinden sonra kalan tutar olarak tanımlanıyor.

Okul veya hastane yaptır, vergi ödeme

Kamu kurumlarına; okul, sağlık tesisi, yüz yatak kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzur evi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan bağışlar için yüzde 5’lik sınır söz konusu değil. Bu bağışların tamamı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebiliyor. Bu tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağışlar da aynı kapsamda değerlendiriliyor.

Örneğin ticari faaliyetinden 2 milyon liralık kârı bulunan bir kurum, 3 milyon liraya bir okul yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığına bağışladığında, o yıl hiç kurumlar vergisi ödemeyecektir. Ancak kalan 1 milyon liralık bağış tutarının sonraki yıllara devredilemediğini yani sonraki yıl kazançlarından düşülemeyeceğini hatırlatmakta fayda var.

İbadethane yaptıran da ödemiyor

Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların da tamamı kurum kazancından indirilebiliyor. “İbadethane” ve “yaygın din eğitimi verilen tesis” ifadelerinden ise Diyanet İşleri Başkanlığınca ibadethane sayılan yerler ile bu kurumun denetimine tabi olan ve din eğitimi verilen tesislerin anlaşılması gerekiyor.

Belirtilen tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımların yanında, mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağış ve yardımların da matrahtan düşülmesi mümkün.

Kızılay ve yeşilay bağışları

Türkiye Kızılay Derneği ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ne makbuz karşılığı yapılan nakdibağışların tamamı, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebiliyor. Nakdi bağış değil de ayni bağış yapılması durumunda ise ancak kazancın yüzde 5’ine kadar olan kısmının indirimi mümkün.

Girişim sermayesi fonu

2012 yılında gelen yeni bir indirim uygulaması. Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılması mümkün. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin yüzde 10’unu ve öz sermayenin yüzde 20’sini aşamıyor.

Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar belirtilen yatırımların yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil ediliyor.

Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların, beyan edilen gelirin yüzde 10’unu aşmayan kısmı beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebiliyor. Bu fonun amacı doğrultusunda kullanılması şart. İşletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması veya işin terki, tasfiye, devir-bölünme gibi hallerde vergiye tabi tutuluyor.

Yurtdışına verilen hizmetler

Yeni bir indirim hakkı da, yurtdışındaki kişi ve kurumlara Türkiye’de verilen ve yurtdışında yararlanılan; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerine ilişkin. Bu hizmet işletmelerinin belirtilen faaliyetlerinden sağladıkları kazancın % 50’si kurum kazancından indirilebiliyor.

Eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren kurumların da yabancılara Türkiye’de verdikleri bu hizmetlerden sağladıkları kazancın yarısını aynı şekilde kazançlarından indirmeleri mümkün. Ancak bu kurumların eğitim ve sağlık hizmetlerini ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak vermeleri gerekiyor.

Bir de yabancılara Türkiye’de verilen yukarıdaki tüm hizmetlere ilişkin faturaların yurt dışındaki müşteri adına düzenlenme zorunluluğu unutulmamalı.

Yatırım indirimi

Yatırım indirimi uygulamasına aslında 2006 yılından itibaren son verildi. Ancak bu tarihten önce yapılan yatırımlar kapsamında hak kazanılan ve kazancın yetersiz olması dolayısıyla indirilememiş olan istisna tutarlarının sonraki yıllarda kullanılması imkanı bulunuyor.

Buna göre 2012 yılına ilişkin Nisan’ın 25’ine kadar verilecek kurumlar vergisi beyannamesinde, yukarıdaki indirimlerin tümü düşüldükten sonra kalan kazanç üzerinden herhangi bir sınır olmaksızın yatırım indirimi istisnasının tamamı düşülebilecek. Kazancı aşan yatırım indiriminin bulunması durumunda ise aşan kısım eskiden olduğu gibi gelecek yılarla devredebiliyor. Başta birçok finansal kiralama şirketi olmak üzere, 2006 yılından önce büyük yatırımlar yapmış olan bazı firmalar bu istisna nedeniyle daha uzun yıllar kurumlar vergisi ödemeyecekler.